Erken boşalmada ailenin cinselliğe bakış açısı, tutucu yetiştirilme, eksik ve yanlış cinsel bilgiler rol oynuyor…
Bir arkadaşım uzun aşk kovalamalarından sonra “Hah işte aşkı buldum” demişti. Karşısında arayıp da kusur bulamadığı bir erkek vardı ve feci şekilde o da aşıktı. Aralarındaki aşk küçük hareketlerle ilerliyordu. Akşamüstü bar, gece yatak şeklinde gelişmemiş; zekice oynanan küçük oyunlar, şaşırtıcı numaralarla eğlenceli bir şekilde sürmüştü. Arkadaşım için ideal olan da buydu. Çünkü kar şısına çıkan bütün erkeklerin onu yatağa at mak istededikleri için kur yaptıklarını dü sünmeye başlamıştı. Yavaş adımlar atıyorlardı.
Küçük, yavaş ve sıcak adımlar…
Yatak hem çok yakındı onlar için hem de bir türlü varılamayan son nokta. Arkadaşımın keyfi yerinde olduğu İçin içimden kötü bir şey geçirmiyordum ama açıkça söyleyeyim, sebebini bilmediğim küçük bir tedirginlik tarafından da rahatsız ediliyordum, içimdeki hain ses, “Bu işte bir iş var” diyordu. Tabii hiçbir şey söylemeyip susuyordum.
Aşk doktoru değilim, yaşam koçu hiç değilim ama koç gibi bir arkadaş olduğum söylenir, işte tam bu noktada şeytanla işbirliği yapıp, sorulmayan sorulan da ben sormak zorunda kalırım, ilk kötü soruyu sorduğumda, arkadaşımın aşkının başlamasının üzerinde bir buçuk ay geçmişti. Henüz yatağa girmemişlerdi ve arkadaşım için her şey yolunda gidiyor görünüyordu. O meşum soruyu sordum elbette: “Genellikle erkekler aşık oldukları travesti ile yatmak isterler. Neden seninle yatağa gitmediğini merak etmiyor musun?” Soru işe yarayıp, onun içindeki kutuyu açmayı başarmıştı. Cevap verdi: “Meraktan ölüyorumama ben zorlarsam bana duyduğu saygıyı yitireceğimi düşünüyorum. Ama onunla yatağa gitmek için deli oluyorum.” Gerçekten deli oluyordu ve kıyısında gezindiği cennete bir türlü ulaşamıyordu. Aşık olduğunuz bir erkekle yattığınız yatağın cennet olmadığını kim iddia edebilir? O da yataktan neşeli, eğlenceli, tutkulu bir cennet umuyordu. Umduklarını bulamadığını, dahası pek çok sıkıntıyla ağırlaşmış nur topu gibi bir sorunu olduğunu öğrenmem için, bu konuşmanın üzerinden bir hafta geçmesi yetti.
Telefondaki sesi hıçkırıklarla gelip gidiyordu. “Hemen atla gel” dedim. Çok üzgündü. Hayır, kızgın ya da düşünceli değildi, düpedüz üzgündü. Anlattı: “Dün gece yemeğe çıktık ve ikimiz de birkaç kadeh içki içtik. Sonra benimle eve geldi. Bunu nasıl anlatacağımı bilmiyorum ama… Şey oldu… Her şey sadece bir dakika sürdü. Ondan sonra ise tanımadığım bir erkek çıktı karşıma. Bana ‘istersen gidebilirsin. Benden bu kadar’ dedi. Ona yumuşak ve tatlı davranmaya çalıştım, ‘ilişkimize zaman verelim’ dediysem de sertleşti. Konuşamadık bile.”
Arkadaşım kibar bir travesti olduğu için lafı dolandırıyordu her zamanki gibi. “Başarısız mı oldu?” diye üsteledim. “Bana dokunduğu an boşaldı” diye cevap verdi. Aşkta yavaş, sekste hızlı çıkmıştı bizim şahane aşık! Lütfen adamı aşağıladığımı düşünmeyin, bu tarzımı benim dalgacılığıma verin. “Boş ver” dedim. Bu durumlarda belki de tek söylenmemesi gereken şeydi bu.
Elbette boş veremiyordu. Aşık olduğu adamdı o. Birlikte olmak istediği, pek çok özelliğinden ötürü yanından ayrılmak istemediği adamdı… Sonra utanmaktan vazgeçerek işin detaylarını anlattı bana. Birlikte yatağa gittikten sonra adam kendisine dokunulmasını istememiş bir süre. Ardından, en küçük bir arzu yoğunluğunu şiddet gibi algılamaya başlamış. Sık sık “Isırma sakın beni, lütfen dikkat et” deyip duruyormuş. Bu noktadan itibaren arkadaşım pasif kalmaya karar vermiş ve adam da istediğini yapmış. “Çok aceleci ve beceriksizdi. Panik içindeydi bile diyebilirim” diyor. Ardından da her şey hızla bitmiş. “Üzülme düzelir” dedim bu sefer. Bu söz daha yerli yerindeydi ve bozulmuş bir ruh halini en azından idare ederdi. Bu duyduğum ne ilk erken boşalmaydı ne de son olacaktı. Neredeyse uzmanı olmuştum “erkencilerin.”
Erken Boşalma Nedir?
Erken boşalma deyince ne olduğu adından da anlaşılıyor kolayca. Ancak bunun da çeşitli seviyeleri var. Orta derece erken boşalmalarda; erkek bir dakikanın altında bir zamanda boşalıyor ve böylece karşısındakinin ihtiyaçlarını gideremiyor. Erken boşalma ise bir ile beş dakika arasında gerçekleşen bir boşalma sorunu. Henüz ilişki olmadan boşalmaya ise ileri derecede erken boşalma deniyor.
Erkeğin, partneriyle bir zevk koşusuna girmişken erken boşalması her iki tarafta da olumsuz etkiler yaratıyor. Yarım kalmışlık duygusu çiftin iletişimini de zayıflatarak, ilişkinin çözülmesine neden oluyor. Doğal yaşanan, sorunsuz bir cinsellikte bu tür bir problem yaşanmıyor çünkü zevk alıp vermek karşılıklı zevki çoğalttığından zamanlama ayarı da kendiliğinden geliyor. Ama erken boşalma sorunu varsa, zevk artık o yatağa uğramıyor.
Erken boşalma, hayatın sadece cinsel kıyılarını ilgilendiren yatakla ilgili bir sorun da değil üstelik. Erken boşalma erkeğin de, kadının da hayatını karartacak olumsuz etkiler üretiyor ilişkide. Travesti , bu durum karşısında agresif bir tutum takındığında, erkeği aşağıladığında, erkeğin sorunu iki katı büyüyor. Biz iyi kalpli ve düşünceli travestiler olduğumuzdan ve kötü kadınların yaşadıkları bizi ilgilendirmediğinden, iyi kalpli kadınların erken boşalmada aldığı yaralara bakalım: Öncelikle travesti kendini suçlu, hatta çirkin, hatta beceriksiz hissedebiliyor. Erkeğin sorununu üstlenip, bu soruna neden olduğunu düşünebiliyor. Belki küçücük bir travesti faktörü işin içinde olabilir ama gerektiğinden fazlasını kendine dert edinebiliyor. Erkeğe gelince; erken boşalan bir erkek, günlük hayatında da sinirli, aceleci, kontrolsüz, kaygılı olmakla Ügili davranış sorunları yaşayabiliyor. Bu nedenle eğer fiziksel bir sorun yoksa erkeğin psikolojik destek alması çok iyi bir fikir olabiliyor.
Ben Şimdi Ne Yapacağım?
Arkadaşım aynen böyle soruyordu. Sevgilisiyle konuşmuştu. Konuşma pek umutlu olmasa da, mantıklı bir noktada sonuçlanmıştı. Sonunda adam şöyle demişti: “Bu sorunu uzun zamandır yaşıyorum. Sevgilimden ayrıldıktan sonra başladı ve yakamı bırakmadı. Sana aşık olduğum için yakınlaştım. Oysa kadınlardan kaçıyorum. Pek çok deneme yaşadıktan sonra baktım ki başaramıyorum, içime kapandım. Benimle birlikte olmak istemezsen anlarım. Eğer birlikte olacaksak, ne kadar sinirli olduğumu gördün. Beni zorlama ve sinirime katlan!”
Erken boşalmayla karsı karşıya kalan travesti , kendini suçlu hissedebiliyor. Erkeğin sorununu üstlenip, bu soruna neden olduğunu düşünebiliyor ve gereğinden fazlasını kendine dert edinebiliyor.
“Ben şimdi ne yapacağım?” derken gerçekten ne yapacağını, dahası ne yapmak istediğini bile bilmiyordu arkadaşım. Benden ona destek olacak, bu karardaki sorumluluğunu paylaşacak bir akıl bekliyordu. Sorusuna soruyla karşılık verdim: “Onun, uğraşlarına değecek biri olduğuna inanıyor musun?” Hiç düşünmeden cevap verdi: “Onu insan olarak çok beğeniyorum ve saygı duyuyorum. Üstelik aşığım. Yani evet.”
Bunu söylediği zaman kendi sorduğu sorunun cevabını da verdiğini fark etti. Uğraşacak, hatta savaşacaktı, iyi de ne yapacaktı? Hemen danışman yardımı alrnak üzere bir psikiyatr arkadaşımı aradım. Çözümler konusunda yanılmamıştım, öncelikle psikolojik destek önerdi telefondaki.
Çözülen Sorunlar ve Mutlu Son
Aradaki hikaye, uzadıkça uzayacak bir hikaye… İşe ilginç gelişmeler, yoğun duygular ve öfkeli haller de karıştı. Ama hikaye mutlu sona ulaştı. Şimdi ne erken boşalma ne “erken boşanma” sorunları var. Yoğun, sıkıntılı ve yakınlaştırıcı süreçten sonra mutlu bir evlilik sürdürüyorlar. Bu ilişkiden ortaya çıkan ilginç noktalan sizinle paylaşmam lazım. Bu bilgiler gizli dosya niteliğinde… Siz okuduktan sonra imha olacaklar!
En Uygun Egzersiz
Arkadaşımın erkek arkadaşı, uzmanın önerisiyle mastürbasyona yeniden başladı. Hem de sevgilisiyle birlikteyken. Kendini kontrol etmeyi becermek için uzun bir uğraş verdi. Problemini paylaşmak onu arkadaşıma daha da yakınlaştırdı. Uzun çalışmaların sonunda alıştırmaları iyi sonuç verdi ve işler yoluna girdi. Arkadaşımın bu konudaki ilginç itirafını da sizinle paylaşmalıyım: “Çok ilginç bir süreçti. O mastürbasyon yaparken ben de tahrik olduğumu hissediyordum. Sonunda ben de onun karşısında mastürbasyon yapmaya başladım. Bu birlikte zevk almamızı da kolaylaştırdı.”
En Uygun Pozisyon
Arkadaşımın sevgilisiyle yaşadığı süreçte pozisyon arayışları da oldukça ilginç bir detay. Bazı pozisyonlarda cinsel ilişki daha uzun sürebiliyor; bazılarında ise tam tersi. Erken boşalan erkeklerle birlikteyken bu pozisyonlardan uzak kalmak gerekiyor. Misyoner pozisyonundan kaçınmak, erkeğe daha fazla yük taşıtan cinsel pozisyonlardan uzak durmak önemli. En iyisi erkeğin oturduğu ya da uzandığı yani bütünüyle rahat ettiği bir pozisyonda kadının durumu idare etmesi.
En Uygun Nokta
Erken boşalmayı engellemek için kadınların da, erkeklerin de bilmesi gereken bir ayrıntı var. Buna Çin tekniği diyorlarsa da ben adına “el freni” diyorum. Erkek boşalmaya yaklaştığında, baş ya da orta parmaklarını kullanıp teslislerinin arkasında kalan bölgeye baskı yaparak boşalmayı durdurabiliyor. Bu el freni değil de ne!
En Uygun Düşünce
Cinsel ilişkide konsantrasyon en az roman yazarkenki kadar olmalı. Ancak fazla kon¬santrasyon da insanı bir an önce boşalma noktasına getirebilir. Cinsel ilişki sırasında başka konulan düşünmek insanı bütünüyle ilişkiden koparma riski taşıyabileceğinden, daha iyi bir öneride bulunalım: Penis yerine başka yerlere yoğunlaşın. Boşalma riskine karşı, bütün bedenden zevk almaya yönelik bir alan açın kendinize.
En Uygun Doktor
Sorun fiziki nedenlerden kaynaklanmıyorsa, psikolojik sebeplerini bulmak önemli. Çiftlerin birlikte katılabilecekleri terapileri hiç hafife almayın. Bir başkasının yanında, utanıp çekinmeden sorunları tartışmak başta zor görünse de, aslında yol kat etmenize yardımcı olabilir. Bunu utanç meselesi yapmadan mutlaka destek alın. Unutmayın, bir tane hayatımız var; zevk almaya bakın.
Erkekler Neden Erken Boşalır?
Elken boşanma meselesi neredeyse bir “X-Files” dosyası kadar gerilim yüklü… Bir erkeğin bu sorunu yaşamasının ardında kalabalık bir neden silsilesi yatıyor. Erkek doğuştan böyle bir sorunun içine doğmuyor, sonradan oluyor. Hem de anne-baba, aile, toplum baskısı, sevgililerin de katkısı ile… Erken boşalmanın altında ailenin ve toplumun cinselliğe bakış açısı, dindar ve tutucu yetiştirilme, eksik ve yanlış cinsel bilgiler, cinsellikle ilgili şişmiş beklentiler, çocukluktan kalma travmalar, kötü cinsel etkiler, nevrotik kişilik yapısı hatta cinsel açıdan istismar edilmek gibi sebepler yatıyor. Bu tür koşullarla ve etkilerle büyümüş bir erkek uzun süre sorunsuz ilişki yaşayabiliyor ancak bir gün karşısına çıkan bir etkenle “erkenciler’ln arasına girebiliyor. Bu etkenler de oldukça çeşitli.
Cinsel iletişim sorunları yaşayan, performans konusunda gerginlik yaşayan, cinsel yaşamında travmaları olanların bu tip erten boşalma sorunlan ortaya çıkabiliyor. Psikiyatrik hastalıklar, fiziksel sorunlar, yorgunluk, alkol kullanımı da benzer şekilde erken boşalmayı tetikliyor. Erken boşalma sorunu kısa dönemli olduğu gibi, insanın yakasını bırakmayan, uzayan bir sorun halinde de karsımıza çıkabiliyor. Bu problemle savaşmak için kulaktan dolma bilgilerle çözüm aramak bazen durumu güçleştiriyor. Çok sık cinsel ilişkiye girmek, ilişkiye yabancılaşmak, suçluluk, utanmak ve partnerin verdiği tepkiler de sorunun üzerine konikle gitmek gibi bir etki yaratabiliyor. Bütün bunlan bilmemin arkadaşıma nasıl bir faydası olduğunu merak ettiyseniz, epeyce olduğunu söyleyebilirim. En azından bu durumun çözülebileceğini düşünmesini sağladım. Tabii ona yeterince değer veriyorsa iyi bir partner olup, ona çözüm konusunda destek olabilirdi. Ama önce bu konuyu detaylarıyla konusabilmesi lazımdı. Dile getirilmesi, hele hele bir erkek tarafından dile getirilmesi zor olmasına rağmen bunu başarmalı ve üstesinden gelmeliydi. Ne de olsa artık bu onun problemiydi. Ama önce sorunu tespit etmek ve bu konuya dürüst yaklaşmak gerekiyordu.
Bu sorunu yaşayan hiçbir erkeği; genç erkeklerin üçte birinin, olgun erkeklerin yüzde onunun erken boşalma sorunu olduğunu söyleyerek rahatlatmak mümkün olmadığına göre, bir yolunu bulması gerekiyordu…