Yaşlanmayı geciktirici anti-aging tedavisi, cinsel yaşam kalitesini de artırır. Andropoza giren bir erkek bile, ömrünün sonuna kadar cinsel isteğini ve aktivitesini sürdürür. Yeter ki kendini zorlamasın!
Ürolog Doç. Dr. Teoman Cem Kadıoğlu’nun, ileri yaştaki iktidarsızlık sorunlarıyla ilgili açıklamaları:
Yaşlanmaya bağlı iktidarsızlık, iki değişik durum sonucu ortaya çıkabilir. Bunlardan birincisi ilerleyen yaşa bağlı erkeklik hormonu testosteronun azalması, diğeri de vücudun tüm fonksiyonlarında olduğu gibi ilerleyen yaş ile olan yıpranma, çeşitli hastalıkların ve bunlar için kullanılan ilaçların etkisidir. Erkeklerde ergenlik döneminde en yüksek seviyelerine yükselen testosteron hormonu daha sonra giderek azalır. Hastalıklar, ilaçlar, psikolojik sorunlar, şişmanlık, aşırı spor, sigara ve aşırı alkol kullanımı; testosteron üretimini azaltan faktörlerdir. Ayrıca fiziki aktivitenin çok az olması, beslenme bozukluğu ve şeker hastalığı da testosteron hormonunun seviyelerini düşürür. Çalışmalar 50 yaşın üzerindeki erkeklerin yüzde 20’sinde testosteron hormonu seviyelerinin normalin altına düştüğünü gösterir.
İlerleyen yaş ile birlikte testosteron hormonunun düşmesi; libidoyu yani cinsel isteği ve cinsel performansı azaltır. Ayrıca ilerleyen yaş ile birlikte uzun süreli partnerlikler, travesti partnerin de yaşlanması gibi nedenler ve sosyal roller de cinsel yaşamı olumsuz yönde etkiler. Genç bir çiftin evliliğin başlarında günde birden fazla olabilecek ilişki sayısı; birkaç yıl içinde gün aşırı, çocuklar olmasından sonraki yıllarda haftada 1-2, daha ileri yaşlarda ise daha da seyrelerek sürebilir. Bu sayı travesti partner değişikliği halinde de farklılıklar gösterebilir.
Kendinizi zorlamayın!
Performans göreceli bir kavramdır. Bir defa temas kurduktan sonra ikincisini kuramazsa şikayetçi olan birçok hastamız var. Eğer bu kişi, 50 yaşında ve 15 senedir evliyse aynı gece iki defa ilişki kurma beklentisi ve zorlaması içinde olması kendisi için gereksiz bir beklentidir. Kısa sürede birden fazla ilişkide bulunmak, kişinin hem fiziki hem de psikolojik durumuyla ilgilidir. Birincide başarılı ve tatmin edici bir ilişki gerçekleştiren erkek, bir süre istirahat ettikten sonra tekrar istiyorsa ve sertleşme oluşuyorsa ikinci birleşmeye geçebilir. Ama bu durum oluşmuyor ise kendisini zorlamamalıdır. Kişinin tıpkı açlık ve uyku gibi diğer fiziki ihtiyaçlarına benzer şekilde, vücudu cinsel ihtiyaçlarını da gerekli ölçüde karşılamasını sağlar. Vücudu zorlamak, gereğinden fazla zorlu egzersizde olduğu gibi hem fiziksel hem psikolojik açıdan sağlıklı değildir. Bu tip performans kaygıları, genellikle kişinin kendi isteğinden çok kendini eşine ve kendisine ispatlamak gibi arzularından doğar ve ‘performans anksiyetesi’ denilen duruma yol açarak olumsuz etkiler gösterebilir. En ufak bir sertleşme sorununda; örneğin o gün fazla miktarda alkol almış veya iş yerinde sorun yaşamış bir kişi, ilişki kurarken son derece doğal olarak sorun yaşayabilir. Ama eğer kişi bunu ‘Eyvah ben iktidarsız oldum’ diyerek, büyük bir sorun haline dönüştürürse; işte gerçek sorun o aşamada başlar, bizim performans anksiyetesi yani ‘performans evhamı’ dediğimiz durum ortaya çıkar. Sonuçta gerçekte sorun yoksa bile var hale getirilir.
Günümüz afrodizyağı
Yaş ilerledikçe erkeklerde, genç travestilere karşı ilgi başlıyor. Bu iktidarsızlık korkularıyla mı ortaya çıkıyor? Cinsel performansı arttırıcı ilaçlar, ileri yaştaki erkeklerin genç ankara travestileri ile birlikte olabilmesi için mi tercih ediliyor?
Bu psikolojik olduğu kadar fizyolojik açıdan da değerlendirilebilir. İleri yaşta cinsel açıdan uyarılma eşiği yükseldiğinden, uyarıcı özelliği daha fazla olan genç bedenlerin cinsel faaliyete hedeflenmesi; performans arttırıcı bir unsur olabilmektedir. Tabii bu durumda performans kaygısının da ön plana çıkması sonucu mahcup olmamak, kendini ispat etmek amacı ile cinsel performans arttırıcılara olan talep belirginleşmektedir. Esasında bu yeni bir durum değildir. Tarih boyunca cinsel gücü arttırdığına inanılan ‘afrodizyak’ denilen besin ve maddelere olan talep, günümüzde cinsel performansı arttıran türü ilaçlara yönelmiştir. Etkisi çok belirgindir ve son yıllarda gençlerin de bunları performans arttırıcı olarak kullanıldığını hatta giderek psikolojik bağımlılık dahi yarattığını görmekteyiz.
Seks Hayatınız Tehlikede Mi?
Belki eşinizin isteklerine cevap vermekte zorlanıyor, belki de yatakta yeterince mutlu olamadığınızı düşünüyorsunuz. Bu durumda cinsel hayatınızı sabote eden sebepleri bulmalı ve bunlardan bir an önce kurtulmalısınız.
Cinsel hayatınız aslında sadece eşinizle yatakta geçirdiğiniz saatlerle sınırlı değildir. Cinsellik öyle bir şey ki, her şeyden etkilenebilir. Bu etkileşim doğduğunuz günden başlar, büyüme çağında yaşadıklarınızdan etkilenmeye kadar devam eder. İşte bu nedenle eğer yatakta sorun yaşıyorsanız, bunun sebeplerini hayatınızdaki etkenlere bakarak bulmalısınız.
Ailenin etkisi
Genler hem kişiliğinizi, hem ilişkilerinizi, hem de cinsel hayatınızı etkileyen en önemli nedenlerden biridir. Anneniz ya da babanızın libidosunun yüksek ya da düşük oluşu, sizin de cinselliğinize yön verecektir. Bunun yanında yetiştirilme tarzı da bir diğer etkendir. Eğer geleneksel aile kurallarına göre büyüdüyseniz ve cinsellik her zaman ayıp olarak gösterildiyse, bu durumda cinselliğin sizin için bir tabu olması da kaçınılmazdır.
Anneniz ve babanızın birbirlerine karşı tutumlarının da sizin üstünüzde izleri vardır. Çiftlerin birbirlerine nasıl davrandığını gördüğünüz en yakın örnek ailenizdir. Eğer ailenizle geçmişte sorunlar yaşadıysanız ve belki de evlendiğiniz güne kadar cinsellikle ilgili hiçbir şey öğrenmediyseniz, cinsel hayatınızda problemler yaşamanız normaldir.
Gerçek dünya
Ankara travestileri öyle duygusaldırlar ki bazen gerçek dünya ile filmlerde izlediği dünyayı birbirine karıştırırlar. Fakat maalesef filmlerde izlediğimiz tutkulu aşklara gerçek dünyada rastlamak çok zordur. Gerçek cinsellik, gerçek dünyada her zaman mükemmel değildir. Filmlerdeki cinsellik genelde abartılmıştır.
Örneğin siz hiçbir filmde çocuk doğurmuş ve doğumdan sonra göbeği çıkmış bir kadını, saçları dökülmüş, nefes almakta zorlanan kocası ile cinsel ilişkiye girerken izlediniz mi? Cevap “hayır” olacaktır, çünkü televizyonlarda sadece mükemmel insanlar, mükemmel cinselliği yaşar. Bu nedenle kendinizi bu tür hayallere çok fazla kaptırmamalı ve gerçek hayatta her çiftin cinsel sorunları olabileceğini unutmamalısınız.
Kıskançlık krizleri
Cinsel sorunlarınızın altında etrafınızdakilerin anlattıkları etkili olabilir. Örneğin en yakın arkadaşınız size sürekli eşiyle olan cinsel deneyimleri anlatıp ne kadar mutlu olduğunu söylüyor ve siz de bunu biraz kıskançlıkla dinliyorsunuz. Sonra da kendi kendinize “Neden bu kadar mutlu olamıyorum” diyorsunuz.
Oysa belki de cinsel yaşamında arkadaşınızın beklentileri sizin beklentilerinizden çok daha farklı ve onu mutlu etmek, sizi mutlu etmekten çok daha kolay…. Bu yüzden kıskançlığınız gereksiz yere olabilir. Böyle bir durumda bunu düşünerek rahatlamak elinizde.
Mutluluk çok yakın
Eğer yatakta mutlu olamamanız bu nedenlere bağlıysa, size tavsiyemiz ilk önce bu sorunları aşmanız olacaktır. Cinsel yaşamda mutlu olmak için önce kendinize sonra eşinize güvenin. Önemli olan sevdiğiniz erkekle beraber olmak değil mi? O zaman ona mutlu olmanızı engelleyen etkenleri anlatın, yatakta ne istediğinizi söyleyin ve en önemlisi utanmadan onunla açıkça konuşun. Böylece mutluluğu cinsel hayatınızda da yakalayacaksınız.
Tüm bunları yapmanıza rağmen hálá cinsel isteksizlik yaşıyorsanız, bu durumda bir uzman doktorla görüşmeniz hem sizin, hem de eşinizin cinsel yaşamı için olumlu sonuçlar verecektir. Yatakta daha mutlu olmak için tavsiyelerimizi dinleyin, evliliğinizi tehlikelerden kurtarın.