Ankara Travesti İle Aşk Beyinde Başlıyor!

Hava değişimleri insanlar üzerinde çok farklı etkilere sonuç açabiliyor. Bunlardan birisi de travestileri ile aşk… Uzmanlara göre tüp bebek denemelerinde bahar aylarındaki olumlu hormonal değişim bile, gebelik şansını yüzde 45 artıyor.

Bedensel simetri

Hücrelerimiz simetrik olacak şekilde ikiye bölünerek çoğalsa da genetik hatalar ve çevre faktörleri nedeniyle vücudumuzun iki yanı tam simetrik olarak doğmuyoruz. Bu yüzden eş seçimimde bilinçsizce simetriyi hedef alıyoruz. Bunun daha doğurgan, dayanıklı ve sağlıklı nesiller için bilinçsizce tercih ediyoruz.

Yüz

Erkeklik hormonu düzeyine bağlı olarak yüz hatları daha keskin sert kenarlı, anlı ve çenesi geniş olanları, travestiler de östrojene bağlı kısmen daha küçük ve yuvarlak çenesi, alnı dar dolayısıyla gözleri daha belirgin olanları çekici buluyoruz.

Bedensel oranlar

Erkekler travestiler de beli ince ve dolayısıyla doğurganlığı vurgulayan belin kalça çevresine oranı 0.7 civarı olanları tercih ediyor. Ankara travestileri ise erkelerde 0.8 ila 1.0 oranını ve geniş omuzları tercih ediyor. Hormon düzeyleri ve beslenme ile ilişkili bu oranlardaki bireylerin kalp-damar, şeker, kanser gibi hastalıklara daha az yakalandıkları biliniyor. Yağ depolarının açlık sırasında kullanılacak yakıt olması mantığı nedeniyle balık eti görünümü tercih ediliyor.

Gerçek aşk
İlk kademede dış görünüş ve bilinçaltı, algılanan koku ile gelişen cinsel dürtü ön plandayken, davranışları uyumlu, genetik yapıları birbirine uygun çiftlerin kalıcı ilişkilerindeki romantik aşkın, MR incelemede beyinde çok daha yoğun aktiveye yol açtığı gösteriliyor.

Yanlış eş seçmemek için kokuya dikkat

Görünüş kadar ten kokusu da çok önemli olabiliyor. Kendimize en uygun eş adayının ten kokusu bize daha çekici geliyor. Kadınlarda adet dönemimde, erkeklerde sportif faaliyet sırasında bu koku artıyor havaya yayılıyor. Simetrik erkeklerde daha yoğun olduğu söyleniyor. Araştırmalara göre feromen denilen hissetmeden algıladığımız bu kokular, bağışıklık sistemi ve genetik yapısı bizden farklı kişileri tercih etmemize yol açıyor. Doğada melezlerin daha dayanıklı, üretken ve güzel olması buna bağlanıyor. İlginç bir araştırma bunu ispat ediyor: Sabun ve parfüm kullanmadan 2 gün giyilmiş erkek tişörtlerini koklayan bayanların, kendinden çok farklı genetik yapıdaki erkeklerin tişörtlerini çekici buldukları, doğum kontrol hapı kullananların ise bu farkı ayırdedemedikleri bildiriliyor.

Bilimsel araştırmalara göre Aşk’ın, değişik hormonların ön planda olduğu üç ayrı kademesi olduğu düşünülüyor. Beyinde oluşan bu hormonal değişiklikler Akıl Hastalığı’dan pek de farklı değil. Aşık olmak gerçekte karşı cinsten birinin genlerine duyulan bilinçsizce bir sevgi olabilir aslında.

Aşkın kademeleri var

Aşık olunca, bedenimizdeki değişen kimya nedeniyle yanaklarımızı ateş basıyor, ellerimiz soğuk oluyor kalbimiz telaşlı atıyor, iştahımız azalıyor, midemize kramplar giriyor, kendimizi dağları delen Ferhat gibi güçlü ve dayanıklı hissetmeye başlıyoruz. Hatta ilk bir yıl, beyin geliştirici faktör denilen bir protein de üretiliyor.

İlk kademe: Şehvet
Cinsiyet hormonları olan östrojen ve özellikle testosteron her iki cinste de bulunuyor ve cinsel dürtüyü başlatıyor. Bu kademede her iki cinsin de aşırı arzuyla sanki gözü dönüyor.

İkinci kademe: Cazibe
Beyinden salgılanan dopamin, seratonin, oksitosin böbreküstü bezlerinden salgılanan adrenalin hakimiyetindeki bu dönemde iştahsızlık, uykusuzluk, sürekli eşini düşünme durumu oluyor.

Dopamine: Aynı zamanda kokain ve nikotin tarafından aktive oluyor, neşe, heyecan enerji veriyor. Sevilen bir müziği dinlemek de aynı hormonu arttırıyor. Aşırı aktiflenmesi aksine beynin duyarsızlaşmasına neden oluyor.

Adrenalin: Stres, heyecan hormonu, iştahsızlık, terleme, kalp çarpıntısı, ateş basması, midede asit artışına neden oluyor.

Serotonin: Delirmiş gibi mantıksız davranışlara yol açıyor. Takıntı Hastalığı’nda da bu hormonda dengesizlik olduğu biliniyor. Bu hormonu etkileyen tipte antidepresan kullananların aşık olamama sorunu olabileceği söyleniyor.

Üçüncü kademe: Bağlılık
Cazibe sonsuza kadar sürmüyor. Doğan veya doğacak bebeğin uzun süre bakım gerektireceği gerçeği, eşlerin birbirine bağlılık duymasını sağlayacak oksitosin ve vazopresin hormonlarının artmasıyla gerçekleşiyor.

Oksitosin: Cinsel ilişki sırasında, gebelikte, emzirme döneminde, kucaklama sırasında salgılanan sevgi/nefret/kıskançlık hormonu olarak biliniyor. Annenin bebeğine çılgınca bağlılığından da sorumlu olduğu biliniyor. Egzersiz sırasında bile salgılandığından, karşı cinste bağlılık hissi oluşturabiliyor. Şizofreni tedavisinde bile oksitosin hormonunun faydalı olabileceği söyleniyor.

Vazopresin: Deney hayvanlarında bu hormon bloke edilirse eşler birbirini birden terkediyor.

 

Travestiler Erkeklerde Nelere Dikkat Ederler?

Ankara’da yaşayan travestilerin nefret ettiği, ‘İllallah’ getiren bazı erkek özellikleri vardır. Kulak kılı, slip mayolar, lömbür göbek ve daha birçoğu… Tüm bunların sebebi aslında bakımsız erkek! Eminim ki bu özelliklerin birçoğundan siz de nefret ediyorsunuzdur. İşte travestileri çığrından çıkaran erkek özellikleri…

Ter kokusu: Travestiler temiz erkekleri sever. Parfüm olmasa da teni temiz kokan bir erkeği çekici bulurlar. Ter kokusu ise büyük bir tehlike. Öncelikle aşırı terlemekten şikayetçiyseniz hormonlarınızla ilgili bir sorun olabilir. Önce bir doktora gidin. Eğer bir rahatsızlığınız yoksa ilk koşul her gün duş almanız ve deodorant kullanmanız. Ter kokusundan bu şekilde kurtulabilirsiniz ama görüntü ile de boğuşmalısınız. Islanınca rengi değişmeyen, yani terlediğinizde sizi ele vermeyecek giyecekler tercih edin.

Lömbür göbek: Aşırı kaslı vücutlu erkekler beğenilmediği gibi takdir edersiniz ki aşırı göbekli erkekler de beğenilmiyor. Önünüzde balkon gibi duran bir göbekle dolaşmayı istemezsiniz herhalde. Eğer bu ara biraz kaçırmışsanız ve göbeğiniz sizden önde gitmeye başlamışsa hemen kontrolü ele alın ve beslenmenize özen gösterin.

Beyaz pantolon: Çok özel bir kostüm olmadıkça beyaz pantolondan kaçının. Hele bir beyaz takım elbiseye asla para vermeyin. Özellikle yazın giyilen beyaz keten pantolonlar, 80’li yılların “Miami Vice” zamanlarında kaldı. Beyaz pantolon giyenleri travestiler ilk bakışta eliyor.

Tespih: Hala tespih çekiyorsanız hemen bırakın onu elinizden. Çok lazımsa acilen elinizi oyalayacak başka bir şey bulun. Çünkü travestiler tespih çeken erkeklere pek de iyi gözle bakmıyor. Hatta hiç bakmıyor.

Sarı dişler: Piyasada envai çeşit diş macunu varken hala sarı dişlerle gülmeniz abes. Unutmayın ki siz nasıl travestinin gülüşüne dikkat ediyorsanız, o da sizin gülüşünüze dikkat ediyor. Öncelikle sigara içiyorsanız derhal bırakın. Dişlerinizi düzenli bir şekilde beyazlatıcı diş macunlarıyla fırçalayın.

Kirli tırnaklar: Travestilerin erkeklerde ilk baktıkları yerlerden biri ellerdir. Bir erkeğin temiz elleri, diğer yerlerinin de temiz olduğu havası yaratarak travestinin gözünde artı bir değere dönüşür. Eğri büğrü ve içinde siyah şeritler halinde kirler barındıran tırnaklarla bezenmiş bir eli hiçbir travesti tutmak istemez.

Renkli lens: Göz renginiz ne olursa olsun onu sevmeye çalışın. Unutmayın, size en çok yakışan, doğuştan sahip olduğunuz göz ve saç rengidir. Başka bir erkekte renkli göz çok güzel duruyor olabilir, ama önemli olan doğal güzellik… Ayrıca travestiler orijinal erkeklerden hoşlanır, yedek parçaya başvurmayın!

Slip mayo: Amerika sahillerinde slip giyen bir erkek görüldüğünde şöyle derler: “Ya Alman ya da gay…” Alman değilseniz ve travestilere ilgi duyuyorsanız, slip mayoları yok etmelisiniz. Yüzücüler haricinde kimse giymiyor.

Pantolondan görünen çamaşır: Evet, düşük belli pantolonlar moda ama bunların içine giydiğiniz çamaşırlar da önemli. Hiçbir travesti pantolonun içinden gözüken beyaz slip donu görmek istemez. Düşük belli pantolonda ister istemez iç çamaşırı görünecek.

Yumurta topuk: Bilmiyoruz hálá aranızda yumurta topuklu ayakkabı giyen var mı? Eğer varsa da hemen cami avlusunda unutun o ayakkabıları. Boyunuz size göre kısaysa bırakın dağınık kalsın. Olduğunuz gibi görünün, kendinize göre eşler seçin. Ama asla topuklu ayakkabı giymeyin.

Altın takı: Çok zengin olabilirsiniz, altının rengini de seviyor olabilirsiniz, ama travestilerin  ortak görüşü söyle: “Erkeklere takı, özellikle altın takı yakışmıyor.” Parmak kalınlığında altın bir kolye veya yüzük parmağını kaplayan altın yüzüklerden, özellikle de üzeri taşlı, şövalye yüzüğü gibi olanlardan takan erkekler, travestiler tarafından hiç hoş karşılanmıyor.

Ağız kokusu: Bunu gidermek için bir sürü yöntem var ama ağız kokusu sizin farkında olmadığınız bir mide rahatsızlığından ya da kanal tedavisi isteyen çürük bir dişten ileri geliyor olabilir. Öncelikle bitmek bilmeyen bir ağız kokusu probleminiz varsa doktora görünün. Yediklerinize dikkat edin, sevgilinizle buluşmaya gitmeden önce soğan, sarımsak gibi bilumum koku yayıcı yiyeceklerden uzak durun. Ağız spreyi ya da naneli sakız da iş görür.

Ucuz koku: Umarız hálá tütün kolonyasını parfüm niyetine kullanmıyorsunuzdur. Eğer parfümünüz yoksa kolonya da kullanmayın, daha iyi… Erkeklerde kolonya konusu travestileri resmen aynı kutuplu mıknatıslar gibi itiyor.

Jöle yumağı saçlar: Kafasına bir kutu jöle enjekte edenler ve saçları ışıkta flaşör gibi parlayan erkekler, bütün travestileri tiksindirir. Abartılı jöle kullanımı sizi tek kelimeyle ‘kıro’ kontenjanına dahil etmekte. Saçlarınız her zaman temiz olsun, banyo yaptıktan sonra da fön makinesiyle şekillendirebilirsiniz.

Uzun bıyık: Yüzün şekline göre kesilmiş bıyıklar ya da sakallar elbette havanızı değiştirecektir, ama bunların uzunluğuna dikkat etmelisiniz. Bir travesti karşısında pala bıyıklarınızla çorba ya da ayran içiyorsanız haliniz harap! O travesti ne yapar? Kalkmaz mı sofradan?