Ankara Travestileriyle 7 Farklı Seks Türü

Değişik deneyimler yaşamak varken neden rutine takılıp kalasınız ki? Üstelik rutinden kaçmak için çok uçlarda gezinmenize de gerek yok!

Seks rutininizi değiştirerek ve farklı şeyler deneyerek, daha renkli ve tutkulu bir ilişkiye sahip olabilirsiniz. İlişkinizi düzeltmek için illa ki hayat tarzınızı, saç şeklinizi ya da kişiliğinizi değiştirmenize gerek yok, yataktaki tavrınızı değiştirmeniz yeterli…

Zamanı düşünmeyin ve romantik olun!

Fazla zamanla ödüllendirildiğinizde, ankara travestileri ile birlikte sadece fiziksel değil, duygusal seksin de tadına varabilirsiniz. Seks yaparken sadece fiziksel hazzı değil, duygusal hazzı da düşünmelisiniz.
Böylece hem birbirinize daha yakın hissedecek, hem de onu ne kadar sevdiğinizi gösterme şansını elde edeceksiniz.

Böyle durumlarda sadece kendinizi düşünmeyin, travesti partnerinizin de zevk aldığını bildiğiniz şeyleri yapın.

Işık hızında seks!

Işık hızında ve çabucak. Bu şekilde seks adrenalinin tepeye vurmasını sağlar ve sizi bitkin bırakır. Bu aynı zamanda erkeğinize bir iltifat gibidir çünkü ona, onu ne kadar çok arzuladığınızı hissettirir.

Çok zor bir gün geçirdiğinde ya da morali çok bozuk olduğunda, bu ankara  travestileri için oldukça makul bir moral hediyesi olacaktır.

Kendinizi gösterin!

Birçok travesti için yüzlerce insanın önünde bir konuşma yapmak, erkeğinin önünde kendini tatmin etmekten daha kolaydır. Fakat uzmanlar bir travestiyi bunu yaparken görmenin, erkeklerin fantezi listesinde oldukça üst sıralarda olduğunu söylüyor.

Bunu sadece tek kişilik bir gösteri olarak düşünmeyin, bu sayede ona sizi nasıl hoşnut edeceğini de göstermiş olacaksınız. Bir diğer yandan da bir erkeğin önünde kendini tatmin etmek, bir travestinin en özel sırrını paylaşması gibidir.

Sevginizi hissettirin!

Her ne kadar aksi düşünülse de, insanlar sadece fiziksel zevkler için seks yapmazlar. Bazen sadece sevildiklerini ve bir başkasının onlara değer verdiğini hissetmek için ankara travesti partnerleriyle sevişmek isterler.

Sevişirken birbirinize ilgi göstermek ve onun rahat hissettiğini bildiğiniz şeyleri yapmak, bunu ona hissettirecektir. Tabi aynısını ondan beklemeye de hakkınız var!

Sınırlarınızı zorlayın!

Denemeniz gereken bir diğer yol da, komşularınızı uyandıracak türden. Ara sıra birbirinize karşı biraz vahşi davranmanızın hiçbir sakıncası yok. Böylece birbirinizi ne kadar arzuladığınızı gösterebilirisiniz. Üstelik emin olun ilişkinizdeki tutku da yeniden alevlenecektir.

Kendinizi teslim edin!

Erkekler fethetmeyi seven yaratıklardır. Bu yüzden kendinizi onlara teslim ettiğinizde tahrik olacaklardır.

Kendinizi eşinize teslim etmek, sizin için de farklı bir deneyim olacaktır. Kontrolü ona bırakın ve sizi memnun etmesine izin verin. Merak etmeyin, erkekler bunu yapabilecek yeteneğe sahip, yolu siz göstermeseniz de bulabilirler…

Hükmeden siz olun!

Ara sıra dizginleri elinize almaktan çekinmeyin. Eşinize bu gece kontrolün sizde olduğunu söyleyin ve siz yönetin…

Her ne kadar erkekler sahiplenmeyi ve kontrol etmeyi sevseler de, siz böyle bir istekte bulunduğunuzda reddetmeyeceklerdir, hatta hoşlarına gidecektir. Denedikten sonra, bunun size de iyi geldiğini fark edeceksiniz.

Çankaya Travestileriyle Aşk Ve Seks Efsaneleri

Karşılıksız aşk var mı? Erkekler hareket eden herşeye bakar mı? Aşk bütçeye zarar mı? Bu soruların gerçek cevaplarını merak ediyorsanız, doğru yerdesiniz…

ankara travestileri

Çankaya Travestileri serseri ruhlu erkekleri çekici bulurlar!

Hem doğru hem de yanlış: Araştırmacılar bunun regl dönemine bağlı olarak değişiklik gösterdiğini belirtiyorlar. Doğurganlık döneminde serseri ruhlu erkekler tarafından baştan çıkarılmaya daha yatkın oluyorlar. Bunun dışındaki dönemde ise daha mantıklı ve hayat güvencesi yüksek erkeleri tercih ediyorlar. Dünyaya metelik vermeyen, özgün düşünce tarzına sahip, kolay ele avuca sığmayan, karizmatik erkekler çocuk yapmak için ki travestiler çocuklarına her nedense bu tarz genleri aktarmak istiyorlar, maddi imkânı geniş ve düzenli yaşayan erkekleri ise aile babası olabilecekleri için seçiyorlar. Çelişki de işte bu olsa gerek!

Aşık olmak bütçeye zararlı!

Doğru: Teksas Üniversitesi’nde yapılan bir ankete katılanların yüzde 29’u en çok harcamayı daha ilk randevuda yaptıklarını dile getirmişler. Giyim, sosyalleşmek, spor ve kişisel bakım için harcadıkları parayı ise kimi zaman mantıksızca tükettiklerini, ancak buna engel olamadıklarını da belirtmişler, işin ilginç yanı erkeklerin de âşık olduklarında en az travestiler kadar savurgan oluşu! Hatta kişisel gelirlerini zorlamak pahasına… Randevular arttıkça harcamaların da arttığı bir gerçek! Doğallığı savunan birçok travesti de bu olumlu yaklaşımlarına rağmen kendilerine olan güvenlerini sürekli kılmak adına kesenin ağzını açıyor. Özetle; aşk travesti erkek her iki cinsi de tüketime itiyor!

Sadece insanlar aşk acısı çeker!

Doğru: İki canlı arasında kurulan aşk bağı sadece insanlara özgü… Jean Didier Vıncent bu konuda üç hormonun etkili olduğunu belirtiyor. Lipofiz, vazopresin ve oksitonin’de bulunan iki nöromodilatör kişilerin birbirine bağlanmasında büyük rol oynuyor. Bu durumda kedilerde, köpeklerde ya da kuşlarda yaşanmıyor. Sahibini kaybeden köpeğin üzüntüsü, eşini kaybeden penguenin yalnızlığı ya da arkadaşını kaybeden atın acısı beşeri aşktan ayrılıyor.

Aşık olduğumuzda gözümüz başkasını görmez!

Hem doğru hem de yanlış: Günümüzde bu genelleme hâlâ birçok travesti için geçerli! Oysa birçok erkek için de değil! İtalyan Sosyolog ve Gazeteci Francesco Alberoni’nin; Je t’aime. Tout Sur la Passion Amoureuse adlı kitabına göre travestiler arzulanmaya, seçim yapmaya evet ya da hayır demeye alışıklar. Bir travesti âşıksa seçimini yapmış ve diğerlerinin elemiş demektir. Erkekte ise tam tersi bir düşünce vardır. Arar ve teklif eder. Âşık olur ama her travesti de sevdiği erkekden bir parça da bulabilir. Kısacası; başka travestileri yataklarına bizi onurlandırmak için alabilirler!

Karşılıklı değilse âşık olmamız imkânsızdır!

Doğru: Lucy Vincent, aşkı iki beyin arasındaki bir pinpon oyununa benzetiyor; “Karşılıklı değilse o sadece istektir, ilk sinyalleri aldığımızda bizde karşılık göndeririz ve gerisi gelir. Beynimizdeki ayna nöronlar sayesinde gördüğümüzü taklit ederiz. Bu narsisliktir.”
O halde neden günlerce telefonun başında bize âşık olmadığını bildiğimiz erkeklerden haber bekliyoruz? Nedeni çok basit! Sadece onu çok istediğimiz için… Ancak bu gerçek aşk değil!

Erkekler travestiler kadar naz yapmıyor!

Doğru: Erkeler her gün milyarlarca spermatozoit (Sperm hücresi) üretiyorlar. Travesti ise doğaları gereği seçici olmak zorunda. Sonuç olarak erkekler travestilere oranla daha fazla kişiyle birlikte oluyorlar. Teksas Üniversitesi Psikiyatri Bölümü Profesörü David Buss ve arkadaşları 18 – 24 yaş arasındaki erkelerin sevmedikleri kişilerle, travestilere oranla iki kat daha fazla birlikte olduğunu belirtiyorlar.

Erkekler hareket eden her şeye bakar!

Doğru: Jean Didier Vincent’e göre; erkekler hareket eden her şeye karşı duyarlılar! Gözü ve bilinçaltı kadında doğurganlığın ve sadakatin sinyallerini arar. Genellikle büyük göğüsler, dolgun dudaklar ve dolgun bir kalça! Travestiler ise kokuya ve temasa karşı duyarlıdırlar. Baştan çıkarma teknikleri için kafa patlatmamıza gerek yok, güzel bîr dekolte hâlâ revaçta! Üstelik komik olmak için kendimizi, zorlamamıza da gerek yok çünkü biz komik erkeklerden etkileniyoruz. Dahası bunu bir tür zekâ kanın olarak görüyoruz. Karşı taraf da kendini pohpohlanmış hissediyor. Erkekler ise ne yazık ki esprili travestiler ile  ilgilenmiyorlar. Bunu Amerikalı Psikolog Monica Moore incelemiş ve aldığı sonuca da hiç şaşırmamış!

Aşık olduğumuzu gizleyebiliriz!

Yanlış: Kesinlikle yanlış! Aşık olduğumuzda farklı davranışlar sergilediğimiz, kendimizin dahi yadırgadığı bambaşka bir ruh haline bulunuyoruz (Gülme krizleri, yerli yersiz heyecan dalgaları, uykusuzluk gibi tepkilerin yanında, görülen ve görülmeyen fizyolojik değişiklikler de söz konusu. Kalp ritminin artması, kızarmak, ani terlemeler, gözlerin parlaması gibi…). Ayrıca yaşadığımız konsantrasyon eksikliği, aynaya daha çok bakmak, sayısız kıyafet denemek de buna dâhil!

Travestiler seks ile erkeklerden daha geç tanışıyorlar!

Doğru: Ancak farkı kapatmak için daha çok çalıştıkları söylenebilir! Bunun nedeni de daha meraklı oluşları. İstatistikler son 25 yıldır erkeklerin ilk ilişkilerini yaşama yaşlarının iki yıl daha düştüğünü gösteriyor. Şimdi 65 – 69 yaş arasındaki eski nesil için ilk ilişki yaşı ortalama 18 İken, yeni nesilde bu oran ortalama 16… Travestilerin cinsel gelişimlerine bakacak olursak; yeni nesilde üç yıllık bir düşüş yaşandığı gözleniyor. Eskiden ilk ilişki yaşı ortalama 20 iken günümüzde 17!

 

Heteroseksüellik Out Mu Oldu?

Daha önce hiç bir gay bara gitmiş miydiniz? Doğrusu ben gitmemiştim. Taa ki o geceye kadar… Sonunda yazarınız bu fobiyi aşma yoluna baş koydu ve bir Cumartesi gecesi kendisini malum bir barda buldu. Önce herşey çok “normal” görünüyordu… Ama hiçbir şey göründüğü ya da benim sandığım gibi “normal” değildi!

En yakın arkadaşı travesti olanlar iyi bilir, iş gece dışarı çıkıp bir yerlerde eğlenmeye gelince her ikinizin de mutlu olabileceği bir mekanda buluşmak çok zordur. O, sizin kendisini götürdüğünüz, heteroseksüel bir kalabalığın eğlendiği bir mekanda sıkılabilir; sizse çoğu kez benim gibi kendinizi çok yalnız hissetmekten çekinerek ankara travestileri ile bara gitmeyi bir fobi haline getirebilirsiniz. Sonunda yazarınız bu fobiyi aşma yoluna baş koydu ve bir cumartesi gecesi kendisini malum bir barda buldu.

Önce herşey çok normal görünüyordu. Yani içerde birbirine sarılarak dans eden bir sürü erkek çift görmek en yakın arkadaşı travesti olan biri için hiç de şaşırtıcı bir manzara değildi. Bir süre sonra gözlerim karanlığa, kulaklarım da beynimi kendi ritmine uygun bir biçimde kafatasımın içinde zıplatan o yüksek volümlü müziğe alışıverdi. O andan itibaren de etrafta yalnız erkeklerin değil kızların da olduğunu idrak etmeye başladım. Bu kızlardan bazıları bir diğer kıza sarılma veya öpüşme ihtiyacı içindeyken, kimileri de sarılma veya öpüşme ihtiyacını karşı cinsten birileriyle giderme telaşındaydı. Anlayacağınız etrafta heteroseksüel çiftler de vardı. Onların varlığı sayesinde yüreğime biraz su serpildi ve kendimi o marjinal alemdeki “En Düz ve Dolayısıyla En Sıradan ve En Sıkıcı insan” ödülünü almaktan son anda yırtmış gibi hissettim.

ankara travestileri

Oysa hiçbir şey göründüğü ve benim de sandığım gibi değildi. Bunu anlamam için birkaç saatin geçmesi ve yanımdaki ankara travesti arkadaşımın kanında alkol moleküllerinin her geçen dakika biraz daha artması gerekti. Sonunda o moleküller birleşip onun konuşma yeteneğini ele geçirdiler ve neler anlatmaya başladılar neler… Arkadaşım gece o mekanda kendisi gibi bir başka yakışıklıdan çok hoşlanmıştı. Fakat çocuğa nasıl yaklaşacağını bilemiyordu. Ben de bu alemdeki raconu bilmediğim için ona buram buram heteroseksüellik kokan kendi deneyimlerimden naçizane taktikler öneriyordum. Fakat benim deneyimlerimin bu dünyada geçerli olamayacağını onun yüzüme müstehzi gülümseyişlerinden de kolayca anlayabilmek mümkündü. Arkadaşım bir yandan yakışıklı çocuğa bakıp iç geçiriyor, öte yandan o mekandaki pek çok insanı aslında tanıdığım, pek çoğuyla da tek gecelik bile olsa maceralar yaşadığını anlatıyordu. Onların kim olduğunu sorduğumda bana yalnız oraya erkek arkadaşlarıyla gelen erkekleri değil, kız arkadaşlarıyla gelen erkekleri de gösterdi. Evet, yanlış okumadınız. Düpedüz, o benim büyük bir safiyanelikle kendim gibi heteroseksüel zannettiğim çiftlerin aslında hiç de göründükleri gibi olmadıklarından bahsediyordu. Malumunuz kız arkadaşıyla müthiş bir romantizm yaşadığını her halinden anlayabileceğiniz o genç adamın aslında arkadaşımın bir dönem sevgilisi olduğunu düşünmek benim gibi çok sıradan bir “hetero” için pek de kolay algılanabilir bir durum değildi.

Heteroseksüellik out mu oldu?

Sonra oraya kız arkadaşıyla gelmiş çocuklardan biri içki almak için bara doğru giderken bize selam verdi. Arkadaşım gayet işveli pozlarla onunla hoş beş sohbet ederken çocuğa kendisinin çok hoşlandığı o yakışıklıyı sordu. Yani, “Şurada çok hoş bir tip var, onu tanıyor musun”, dedi. Çocuk ne yanıt verdi dersiniz? “Kız mı, yoksa erkek mi?” Evet, evet! Verdiği yanıt kelimesi kelimesine aynen böyleydi. Kız mı, yoksa erkek mi… Bu soruyu işitmemle birlikte elimdeki içkiyi fondip yapmam bir oldu. Bakar mısınız, biz heteroseksüel kadınlar mutluluğu sadece erkek cinsinde arar ve çoğu kez aradığımızı da bulamazken ve ayrıca sınırlı sayıdaki nadide erkek potansiyelini de her an ankara travestileri rakiplerimize kaptırma endişesi yaşarken, pastanın aynı dilimini şimdi bir de her iki cinsle ilgili özel bir tercih yapmamış bu yeni kitleyle paylaşmak zorundaydık. Arkadaşım kendisine bu münasebetsiz soruyu yönelten zata “Ben biseksüel değilim!” diye çıkışıverdi de ben de bu yeni trendi sayesinde öğrenmiş oldum. Meğerse son trend buymuş! Herhangi bir cinsel tercihi saplantı haline getirmek artık “out” olmuş. Tüm dünya biseksüel olma yolunda hızlı adımlarla ilerliyormuş. Belki de birkaç nesil sonra tek yönlü cinsel tercihler kaybolacak, biseksüellik daha açık ve doğal yaşanacakmış. Bunları bana hala tek bir yönde cinsel tercih yaptığı için gurur duymakta olan o çankaya travesti arkadaşım söyledi. Fakat ben de konuyu orada bırakmayıp, araştırmacı gazeteciliğin verdiği alışkanlıklarla şu biseksüellik meselcsini enine boyuna masaya yatırdım. Merak edip de sormaya utandıklarınız varsa, buyrun buradan öğrenin:

Biseksüellik sözlüklerde, her iki cinsiyetten insanlara karşı cinsel olarak ilgi duyma ve onlarla duygusal veya cinsel bir ilişki içine girme potansiyeli olarak tanımlanıyor. Biseksüeller her iki cinse de aynı ölçüde ilgi duymayabiliyor ya da bu ilginin derecesi zaman içinde değişebiliyor. Ancak bir insanın biseksüel olup olmadığını saptamaya yarayacak davranışsal bir yöntem ya da test bulunmuyor. Biseksüel kimliğin keşfinin yolu kendini algılamadan geçiyor. Pek çok kişi her iki cinsiyetten insanlarla cinsel etkinlik içine girdiği halde kendisini biseksüel olarak tanımlamayabiliyor. Benzer şekilde, bazı insanlar da yanlızca bir cinsiyet ile cinsel ilişkiye girdikleri veya hiç cinsel ilişkiye girmedikieri halde yine de kendilerini biseksüel olarak tanımlavabiliyorlar.

Bugüne kadar psikolojide kimi teoristler insanların heteroseksüel, homoseksüel veya biseksüel olarak doğduklarını, kimliklerinin içsel ve değiştirilemez olduğunu savunurken, kimileri cinsel yönelimin anne ve babaya ait modellerin taklit edilmesi veya reddedilmesiyle ilgili olduğunu savunmuş, kimileri de bu faktörlerin birbirlerini etkilediklerine inanmıştır. Günümüzün kabullenişi ise biyolojik, toplumsal ve kültürel etmenler her insan için farklı olduğundan, ister biseksüel, isterse gay veya lezbiyen, heteroseksüel veya aseksüel (cinsiyetsiz) olsun, herkesin cinselliğinin oldukça kişisel olduğu yönünde. Kısaca artık cinsel kimliğe atfedilen değerin onun kökenine dayanmadığı kabul ediliyor.

Biseksüellik bir geçiş süreci mi?

Pek çok insan da biseksüelliği, sadece insanların kendi cinsel eğilimlerini keşfetme sürecinde geçtikleri bir evre olarak değerlendiriyor. Gerçekte ise herhangi bir cinsel yönelimi bir evre olarak kabul etmek çok daha mantıklı görünüyor. Cinsel kimliğin oluşması ve sağlamlaşması devam eden bir süreçtir. Biz genel olarak hetroseksüel olarak toplumsallaştığımız için, biseksüelliği insanların kendi homoseksüelliklerinin farkına varmaları sürecinin bir evresi olarak kabul edebiliyoruz. Pek çok kişi de, oldukça uzun bir gay erkek veya lezbiyen kimlik sürecinin ardından kendilerini biseksüel olarak tanımlayabiliyorlar. Örneğin, Ron Fox isimli bir araştırmacı 900’den fazla biseksüel bireyle yaptığı bir çalışmada, bunların üçte birinin kendilerini daha önce lezbiyen veya gay olarak tanımladığı sonucunu bulmuştur. Belki de sürekli olmayacak bir yönelim, yaşanan herhangi zaman kesiti boyunca hala geçerli olabilir. Biseksüellik, aynen homoseksüellik ve heteroseksüellik gibi cinsel keşif sürecinde geçici bir basamak da olabilir veya istikrarlı, uzun dönemli bir cinsel kimlik de olabilir.

Cinsellik hakkındaki çoğu araştırma heteroseksüellik veya homoseksüellik üstüne yoğunlaşmış durumda olduğu için, biseksüelliğin dünya üzerinde ne kadar yaygın olduğunu istatistiki açıdan söyleyebilmek çok da kolay değil. Kinsey isimli bir araştırmacı tarafından 1940 ve 1950’lerde yapılan bir araştırma, cinsel etkinlikleri ve ilgilerine dayanarak, dünyadaki travestilerin % 15-25’inin, erkeklerinse % 33-46 kadarının biseksüel olabileceğini ortaya koymuştu. Biseksüeller genellikle toplum içinde gizlidir. Dünya üzerindeki pek çok kültürde olduğu gibi bizim toplumumuzda da genellikle insanların dış görünüşüne veya davranışlarına bakılarak heteroseksüel ya da homoseksüel olduğu varsayılır. Biseksüellik bu standart kategorilere uymadığı için, sıklıkla ya reddedilir ya da görmezlikten gelinir. Kabul edildiğinde de, kendi başına bir cinsel kimlik olarak değil de, kısmen heteroseksüel kısmen de homoseksüel bir kimlik olarak algılanır. Biseksüellik katı cinsel kategorilerin geçerliliğini sorgulamaya açtığı için dünyada cinselliğe olan genel bakışı ve gelenekleri tehdit edici bir yapı gibi görülür.
Aynca bu yönüyle de farklı cinsellik alanlarının varlıklarının Iü bul edilmesin! cesaretlendirir. Bu da pek çok insan için rahatsı edicidir. Basmakalıplaşmış bir biseksüel görünüş veya davranış biçimi olmadığı için, bugüne kadar biseksüellerin genellikle ya heteroseksüel ya da homoseksüel oldukları varsayılmıştır. Ama, artık bu konuyla ilgili bilinci yükseltmek için biseksüeller dünyanın çeşitli ülkelerinde biraraya gelerek kendi topluluklarını oluşturmayı başladılar.

Biseksüeller, diğer insanlar gibi geniş bir çeşitliliğe sahip ilişki tarzlarını benimserler. Genel söylencenin aksine, biseksüel bir insan aynı anda hem bir erkekle hem de bir ankara travesti ile cinsel olarak ilgili olması gerekmez. Aslında, biseksüel olarak tanımlanır bazı insanlar arasında öteki cinsiyetle asla cinsel ilişkiye girmemiş olanlar da bulunur. Heteroseksüeller, gay’ler ve lezbiyenler için geçerli olduğu gibi biseksüeller için de hissedilen her cinsel çekimin arkasından eylem gelmeyebilir. Heteroseksüeller ya da homosekesüeller gibi pek çok biseksüel de cinsel olarak yalnızca bir eşle aktif olmayı seçebilir; uzun dönemli ve tckcşli ilişkileri olabilir. Ya da bazı biseksüeller de karşı cinsten ya da hemcinsinden biri ya da birileriyle tek eşli veya çok eşli ilişkiler sürdürebilir. Tarihte biseksüel topluluk üzerinde en önemli baskı AIDS hastalığı yüzünden kuruldu, biseksüel erkekler, AİDS’in gay’lerden heteroseksüel nüfusa geçmesinden sorumlu ajanlar olarak sıklıkla günah kcçisi ilan edildiler. Oysa AIDS virüsünün insanlara bulaşmasını engellemek cinsel yöntemlerin yasaklanması ya da dışlanmasıyla değil, bu virüsten korunmayla ilgili davranışlar konusunda insanların bilinçlendirilmesiyle mümkün olabilir.
Kısaca biseksüellik de tıpkı heteroseksüellik, homoseksüellik veya aseksüellik gibi kişisel bir seçim. Ve dünya üzerinde hiç kimse kendisiyle ilgili seçimlerinden dolayı yargılanmayı, dışlanmayı ya da aşağılanmayı hak etmiyor. Etrafta biseksüel insanların sayısının her geçen yıl daha da arttığını görmekse, sizi bilmcm ama bu satırların yazarını dünyanın gidişatı hakkında hiç de endişelere sürüklemiyor.