travesti siteleri

Erkeklerin nelerden hoşlanıp nelerden hoşlanmayacağını genel olarak tahmin etmek aslında o kadar da zor değil. Tüm erkekler doğallıktan yana… Doğallık derken kendini salmış ve bakımsız bir travesti aklınıza gelmesin. Eşiniz ya da sevgiliniz sizi olabileceğiniz en doğal halinizle saçlarınız, cildiniz bakımlı, kıyafetleriniz özenli bir şekilde görmek ister.

Yanlış dudak kalemi
İlk buluşma için bir restorana davet edildiyseniz, yemek yedikten sonra tüm rujunuz silinecek demektir. Rujun kalıcılığını sağlamak için dudak kalemi kullanmalısınız. Ancak dudak kalemi seçerken rujunuzla aynı tonda olmasına özen göstermelisiniz. Ruj tonunuzla birbirine hiç uymayan dudak kalemleri, yüzünüzde kötü bir görüntü yaratır. Erkekler tarafından itici bulunan bu görüntü, travesti partnerin en sık yaptığı makyaj hatalarının başında geliyor.

İlginç saç stilleri
Defilelerde ya da şovlarda gördüğümüz ilginç saç modellerini uygulamak konusunda ne kadar hevesli olsak da erkekler bu görüntüden hiç hoşlanmıyor. Onlar için klasik ve doğal bir görüntü her zaman yeterli oluyor. Erkekler, yalnızca saç modellerine değil, kullandığınız saç ürünlerinden de hoşlanmıyor. Bu ürünleri kullandıktan sonra saçta oluşan ıslak, sert ya da yapışkan görüntü erkekleri çok rahatsız ediyor.

Bakımsız bacaklar/kollar
Erkekler, ankara travestileri pürüzsüz ve temiz bir cilde bayılıyor. Ancak söz konusu yeni çıkmaya başlayan tüyler olduğunda durum değişiyor. Yalnızca erkekler değil, biz travestiler bile tüylü kollar, ten rengi çorapla kapatılmaya çalışan yeni çıkmaya başlamış bacaklar ve şekli bozulmuş kaş gördüğümüzde eleştiriyoruz.

Çok fazla parfüm kullanımı
Teninizden yayılan hoş bir parfüm kokusu, erkeklerin aklını başından almaya yeter. Ancak söz konusu aşırı sıkılmış bir parfümse, bu durum tam tersi bir hal alır. Yoğun sıkılmış her koku, bir süre sonra burnunuza kötü gelir. Parfümünüzü az miktarlarda bilek içlerinize, kulak arkasındaki bölgeye ve çok az da saç uçlarına sıkarsanız, partneriniz bu kokuyu her duyduğunda sizi arzulayacaktır.

Fazla fondöten kullanımı
Doğru fondöten kullanımı, tüm kusurları kapatarak cildinize pürüzsüz bir görüntü kazandırır. Ancak aşırı kullanımı cilt üzerinde kalın ve çirkin bir tabakanın oluşmasına neden olur. Erkeklerin hiç hoşuna gitmeyen bu maske gibi duran aşırı görüntüyü biz de hiç beğenmiyoruz.

Parlak ve simli göz farları/kalemleri
Profesyonel bir makyaj artisti değilseniz, parlak ve simli göz makyajı ürünlerini asla kullanmayın. Erkeklerin pek beğenmediği bu makyaj ürünleri doğru kullanılmadığında yüzde aşırı ve abartılı bir görüntü oluşturuyor. Mat yapılı göz makyajı ürünleri her zaman daha iyidir ve göz çevrenize asla yayılmazlar.

Gittiğiniz bir mekanda makyaj yapmak
Partnerinizle ne kadar uzun zamandır birlikte olursanız olun, dışarıdayken onun yanında makyaj yapmayın. Partneriniz, saatlerce makyaj yaptıktan sonra bakımlı göründüğünüzü değil, her zaman çabasız güzelliğe sahip olduğunuzu düşünsün. Her zaman doğal tonları tercih etmelisiniz. Böylece erkek arkadaşınız yüzünüzde ne kadar makyaj olduğunu asla anlayamaz. Tüm makyaj hilelerinizi kendinize saklayın ve bakımınızı evden çıkmadan bitirmiş olun.

Kuru cilt
Kurumuş ve çatlamış bir cilde dokunmak erkeklerin pek de hoşuna gitmez. Kuruyan cildinizi cilt tipinize uygun nemlendiricilerle pürüzsüz bir hale getirebilirsiniz. Cildi nemli tutmak için duş donrası mutlaka gereken bakımı yapmak gerekiyor. Duş sonrası ıslak cilde uygulanan bebek yağlarından kullanabilirsiniz.

Yoğun sürülmüş maskara
Kirpiklerinize fazla maskara uyguladığınızda yapış yapış ve çirkin bir görüntü oluşur. Gözlerinizi ön plana çıkartmak yerine daha kötü gösteren bu makyaj hatasına düşmemek için kaliteli maskaralar satın almalısınız. Bu yoğun kirpik görüntüsü erkekler tarafından çok itici bulunuyor.

Ağız kokusu ve sararmış dişler
Sararmış dişler ve kötü ağız kokusu, karşı cinsi asla çekici kılmaz. Asitli içecekler, kahve ve çay, yanlış ve eksik ağız bakımı ya da sigara sarı dişlerinizin en büyük sebebi olabilir. Doğru tedavi yöntemi ile dişlerinizin sağlıklı bir görüntüye kavuşması için diş hekiminize başvurun.

Yolda yürürken istemsizce gülümseyen birini görürseniz o kişi büyük olasılıkla aşıktır. Çünkü aşk mutluluk hormonu harekete geçirir. Ayaklar yere basmaz, algı farklılaşır, tolerans seviyesi ya çok yükselir ya dip yapar. Bir başka insana duyulan aşk anneye, çocuğa, tanrıya karşı hissedilenden farklıdır. Çekim gücü doğal yollardan değildir. İzah edilemez bir bağ kuruluraşık olanla olunan arasında. Diğerlerinden farklı bulmanın, duyguların yoğunlaşmasının nedeni mantıkla açıklanamayacak kadar karmaşıktır.

Doğal bir ağrı kesici
Melankoli, içe kapanma, isyan, suçlama gibi duygular birbiriyle yarışır. Kişi dengesizleşir, yaşamın kontrolünü kaybeder ve intihara kadar gidebilecek derin bir depresyona girebilir. Aşk öyle benzersiz bir duygudur ki verdiği haz ile çektirdiği duygusal acı her an yer değiştirebilir. Beslenmek ister ve beslenemezse hormonlar tersine çalışmaya ve bireyi depresyona sokmaya başlar. Bu kadar yoğun olan duygu durumu elbette çok uzun süre devam edemez. Yavaş yavaş ya da aniden perde kalkar, gerçekler, kusurlar belirmeye başlar ve birey hayal kırıklığı yaşar. Hormonlar normal seviyelerine döndüğünde ilgi devam ediyorsa aşkın yerini sevgi alır. Aynı zamanda ağrı kesici özelliği vardır aşkın. Beden ve zihin bu keyifli durumu bozabilecek her etkiyi güçlü bir biçimde bertaraf eder.

Tek taraflıysa kişi depresyona girebilir
Kişi “Acaba yaşadığım duygu aşk mı?” diye soruyorsa cevap olumsuzdur. Aşık olan travesti ruh haline bir teşhis koymaya çalışmaz; sadece yaşar. Eğer duygular karşılıklıysa aşkın gücü katlanır. İki kişinin çevresine yaydığı enerji dışarıdan fark edilir. Onlar için dünya durur, gözleri birbirlerinden başka bir şey görmez olur. Adeta bir perde dış dünya ile onları ayırır. Salgılanan mutluluk hormonları benzersiz duygular yaşamalarına neden olur. Ama eğer tek taraflıysa ve karşılıksızsa aşık olanı zor bir süreç bekler.

Aşk yerini sevgiye bırakmalı
Sevmek aşktan farklı olarak karşı tarafı kusurlarıyla kabul etmek, desteklemek ve yaşam yolunda birlikte yürümektir. Dalgalı denizin durulması gibi aşk da yerini sevgiye bırakabilirse ilişkiler sağlıklı bir hal alabilir. Ama aşk bittiğinde ilgi de yok oluyorsa bir tarafın ısrarı diğer taraf için eziyet haline gelebilir. Kısacası aşk güzeldir. Piyango biletine ikramiye isabet etmesi gibi nadiren ortaya çıkar, yaşarken göklere uçar, bittiğinde yere çakılır insan. Her güzel duygunun olduğu gibi aşkın da bir sonu olduğunu bilmek ne yazık ki bir işe yaramaz. Çünkü işin içinde duygular varsa ne hesap yapabilir ne de strateji belirlenebilir.