Hayatlarını seks işçiliği yaparak devam ettiren ankara travestileri sekste bazı hataların tolere edilemeyeceğini düşünüyor. Hatalarını bilmeyen bireyler genelde, partnerleriyle cinsel uyumsuzluğu olduğunu düşünür ve bu durumu “Ten uyuşmazlığımız var” diye anlamlandırır. Seksten yeterince haz alamadığını ya da cinsel aktivitelerinin partneriyle karşılıklı tatminsizlik içinde geçtiğini hisseder. Yeterince zevk verip alamadığından ötürü kaygı duyar. Ancak sekste şu ya da bu nedenle karşılıklı hatalar yapıldığını pek düşünmez. Oysa bu durumda kişinin kendisine “Seksi ne kadar doğru yapıyorum?” sorusunu sorması gerekir.
Cinsellik ve sevişme becerisi, doğuştan gelen içgüdülere rağmen aslında sonradan ve tecrübe edilerek öğrenilebilen bir olgudur. Bireyin doğumdan itibaren cinsellik algısı açıktır. Ancak cinsel işlevinin bedensel olarak aktif hale geldiği ergenlik süreci ile birlikte kişi seksi tecrübe ederek, deneyerek, yanılarak, ama çoğunlukla kulaktan dolma bilgiler ışığında öğrenir.
Cinsellikle ilgili şehir efsaneleri, hurafeler veya gerçek dışı bilgiler oldukça yaygındır. Bu nedenle kadın ya da erkek bireyler bir şekilde tecrübe ile edindikleri sevişme becerilerine yanlış bilgileri de katarak devam ettirdikleri cinsel hayatlarında, çoğunlukla hata yaparlar. Bu durum yakın ilişkilere de cinsel işlev bozuklukları olarak yansır. Çiftler daha sonra pek çok sıkıntı ile cinsel terapiye başvururlar. Terapi sırasında yaptığımız görüşmelerde ve bilgilendirmeler esnasında danışanların verdiği tepkilerden anlıyoruz ki, kişiler gerçekten seks hakkında yanlış bilgilerle doldurulmuşlardır. Hatta cinsel organlarını dahi doğru düzgün tanımadıklarını görürüz.