travestiler

Göz altında oluşan morlukları ve torbaları tedavi etmek elinizde! Çoğunlukla uykusuzluktan ve yorgunluktan meydana gelen göz altı problemleri genetik olarak da ortaya çıkıyor. Göz altı problemleri cildin yüzeyine yakın bölgedeki kan damarlarından meydana gelir. Bu kan damarlar yüzeyde olduğu için daha fazla bakıma ihtiyaç duyar. Oldukça hassas bu bölgede göz altı torbaları ya da morlukları oluşabilir.

Göz altı morlukları ve torbaları nasıl geçer?
Göz altı torbalarından kurtulmak için ve anında aydınlık bir göz altına kavuşmak için yapmanız gereken bir kaç adım var:

Bu adımlardan bir tanesi uyku düzeniniz. Uykusuzluk ve düzensiz uyku göz altınızdaki morlukların daha da fazlalaşmasına yol açabilir. Uykusuzluk gözlerinizin yorgun ve bitkin görünmesini sağlar. Bu sebeple ankara travestileri  uyku düzeninize çok dikkat etmelisiniz.

Göz altı için anında çözüm istiyorsanız göz altı roll-on’larından faydalanabilirsiniz. Hem soğuk hem de normal olarak kullancağınız bilyeli göz altı roll-on’ları gözlerinizde anında rahatlama yaratıyor. Ayrıca gözlerinizin yorgun görünümünden şikayet ediyorsanız, çantanızda mutlaka bulundurmanız gereken ürünlerden bir tanesi.

Gün içinde bilgisayar başında uzun saatler boyu çalışıyorsanız bu da göz altı torbalarınızın oluşmasını sağlar ve daha yorgun bir görünüm kazanırsınız. Koyu halkalardan ve şiş göz altlarından biraz da olsa kurtulmak için dışarıdan destek almalısınız. Bunun için destekleyici kremler ve roll-on’lar deneyebilirsiniz.

Göz altınızdaki koyu renkli halkalardan kurtulmak istiyorsanız bunun için renk açıcı ürünleri deneyebilirsiniz. Bakım kreminizin ışıltılı ve hafif renkli olmasını tercih edin. Böylece hem koyu renkli göz altlarından kurtulmuş olursunuz hem de aynı zamanda göz altlarınız aydınlık bir görünüme kavuşur.

Göz altı torbalarınız için yapmanız gereken en önemli şey ise düzenli olarak krem kullanmaktır. Düzenli olarak kullanacağınız göz altı kremiyle daha ileri yaşlarda oluşacak olan bir sürü kırışığı ertelemiş olursunuz. Ayrıca torbaları ve morlukları da engellersiniz. Bunun için düzenli olarak sabah ve akşam olmak üzere mutlaka göz kremi kullanın.

Makyaj temizliği konusunda ihmalkar davranmak göz torbalarının oluşumuna neden olabilir. Cildinizin ve göz altlarınızın hava alması için muhakkak göz makyajınızı çıkarın ve kreminizi sürüp öyle yatın. Göz altlarınız için etkili makyaj sütleri ve makyaj temizleme jelleri kullanmayı unutmayın.

Güneşe maruz kalan göz altları torbalara ve morluklara neden olabilir. Bu yüzden güneşe çıkarken mutlaka güneş gözlüğü takın. Güneşten kaynaklı olarak gözlerinizi kısmanız zamanlar bu bölgelerde kırışıklıklara yol açacaktır.

Travesti Kırışıklıklarını Giderme Yöntemleri

Günümüzde sık kullanılan tedavi botoks enjeksiyonu gereğini yerine getirmektedir. Daha genç dinamik yüze sahip olma, öncelikli bütün travesti partnerleri arzuladığı şeydir.

Kırışıklıklar karşı koyulamaz izler. Doğrusu 20 yaşını geçen herkes bu gerçekle yüze gelecek. Evet acı ama gerçek bunlar maalesef. Fakat bunları geciktirmek ya da en aza indirmek günümüz tıbbında mümkün.

İsteğinizi yerine getirmek için bazı şeyleri sağlayabilmeli ve fedakârlık yapabilmelisiniz. İşte kırışıklar daha başlamadan önce nasıl geciktirilebilir merak edilen bir konudur. Alın kırışıklıklarına engellemek için yapmamamız gerekenler;

1-Kırışıklıkların paralel artacağını unutmayın. Katlanan deride kalıcı çizgiler olur. Sonra çizgiler derinleşir kırışıklıklar meydana gelir. Gözlerinizin kısılmaması, gülmek, mimik tekrarlanması örnektir.

2-Vücut susuz kalmamalı. Yaşamımızın içeceği su olmalı. Suyun iyi nemlendirici olduğunu, bedeninin %60-70’i su olduğunu unutmayın. Yüzünüzü çok yıkamamalısınız. Cilt kendi yağlama mekanizması sahiptir. Bu yağ bakım demektir. Sık yıkanması yüzde kırışıklık oluşmasına neden olur. Yüz yıkarken sabun kullanacaksan, nemlendirici olmasına önem gösterin.

3-Stres; hayatınızdan çıkarın.

4-Sigara içmeyin kırışık dostu maddedir. Cildin pörsümesine neden olur.

5-Güneşte çok kalmayın; Güneş kalıyorsanız cildinize güneş kremi kullanmalısınız. 15 dk el ve yüzü güneşle olması yeterli oluyor. Fazla güneş cilt kanserine sebep çıkarmaktadır.

Açık cilt rengi olan kimse güneşe hassastırlar. Güneşte gözlerin kısılıp bakılması söz konusu. Bu da, deriyi hareket ettirir. Uzun tekrarlanan hareket alında kırışıklığın olmasına zemin hazırlar.

Çoğu kadının psikolojisini bozabilen sorunu ertelenebiliyor. Alın kırışıklıklarından kurtulmak istiyorsanız listeyi okumanızda yarar var.

1- C VİTAMİNİ: C vitamini deri dostudur. Güneşin zararlarını C vitamini bertaraf eden vitamin grubudur.

2- YÜZ EGZERSİZİ: yüzdeki kasların ve derinin çalıştırılmasını sağlar. Bu işlemde deriye kan taşınır. Kan besin taşıdığı için derinin bakımının yapılır.

İşlem basit. Baş dik kollar omuzlara kaldırılır. El baş üstüne konulur. Başparmak baş üstü dört parmak alınla saçın birleşim yerine konumlandırılır. Sık-bırak baskı yapılır. Günde 3 defa önerilir.

3- CİLT NEMLENDİRİCİLERİ

4- KAKAO

5- BALIK

6- SIRT ÜZERİ UYUMAK

7- SOYA

ALIN KIRIŞIKLARINA BOTOKS
Çizgileri gidermenin yolları vardır. Çizgilerin içine iğne yaparak dolgu enjekte ederek üstesinden gelinebilir. Dolgu maddesi “botoks” dur. Botoks, Clostridium botulinum isimli bir bakteriden yapılan zehirli bir toksindir. Zehir tedavi olmaması anlamına gelmemekte.

Balık tüketmek yetişkinlik, gebelik, çocukluk ve yaşlılık gibi durumlarda çok önemli olan bir besindir. Balık deri üzerindeki uv ışınlarının zararlı etkilerini azaltmakta. Balık deri kanserinin başlamadan durdurulmasında önemlidir. Balıkta olan balık yağı ciltteki kırışıkları önler.

 

Cildimiz kışın getirdiği bazı sıkıntıları yaşadı ve avantajları kullandı. Yaz bizim için bazı sorunlar getirecek olsa da bazı avantajlar da oluşturacak. Kışın güneşten uzak kalan ciltler soluyor, parlaklığını ve rengini kaybediyor, ultraviyole olmadığı için D vitamini sentezi duruyor. Bir yandan soğuk hava, bir yandan kaloriferli ortam derimizi kurutuyor. Üstelik derimizde yağ ve ter yapımı da azalıyor. Oysa yaz mevsimi kapıda. Bu mevsimde cildimiz güneşin etkisiyle daha da renklenecek, canlanacak, D vitamini sentezi yapacak ve kemiklerimiz kuvvetlenecek. Ancak dikkatli olunmaması halinde cilt, güneşin hasarlarına da açık hale gelecek.

Hisar Intercontinental Hospital Dermatoloji Uzmanı Dr. Funda Ataman, her mevsimin olumsuz yönlerini lehimize çevirmenin elimizde olduğunu söylüyor. Güneş kremlerinin hiçbirinin yüzde 100 koruyucu olmadığını dile getiren Dr. Ataman, “Kişi güneş kremi sürse bile D vitamini sentez edebiliyor. Yine de krem sürmeden güneşlenilmemesi gerekiyor” diyor ve şunları öneriyor:

ÖZEL DURUMLARA BAKILMALI
Güneş koruyucu ürünleri tercih ederken kişinin yaş, gebelik gibi özel durumlarının da göz önünde bulundurulması gerekiyor. Çocuk ve gebeler için genelde kimyasal içermeyen fiziksel filtreler, yaşlılar için daha yoğun, krem formunda olan ürünler öneriliyor. Travesti cilt kanseriyse doktor kontrolünde bağışıklık sistemini koruyucu özel kremler kullanması gerekiyor. Dr. Ataman, “Güneş kremlerinin kişinin hastalığına göre seçilmesi gerekiyor” diyor. Kişinin lekeleri varsa pigment önleyici, damar çatlamasını engelleyici, alerjik ciltlere özel göz yakmayan güneş kremleri bulunuyor. Güneş kremi kullanılmalı çünkü: Güneş yanığından (cildin su toplaması, kabarması, acıması ve kaşınması) korur. Cilt yaşlanmasından korur. Cilt lekelenmesinden korur. Cilt kanserinden korur. 30’un üzerindeki faktörün fazladan faydası yok.

MAKSİMUM 3 SAAT ETKİLİ
Güneşe çıkmadan 20 dakika önce güneş kremi sürün. Güneşe çıktıktan sonra bir kat daha sürün. Koruyucunuz güneş altında maksimum 3 saat etkili olur. Çok yüzüp havluyla çok kurulanmanız halinde güneş kreminiz cildinizden uzaklaşır. Bu nedenle hemen yerine koymak için tekrar sürmeniz gerekiyor. Güneş kreminizi sürerken yeterli miktarda uygulayın. Güneş kreminiz olsa bile sabah 10.00 ile öğlen 16.00 saatleri arasında güneşe çıkmanın sakıncalarını unutmayın.

VİTAMİN İÇEREN GÜNEŞ KREMLERİ FAYDALI
Güneş kremleri antioksidan etkili olup; E, C ve D vitamini içerenler güneşe karşı koruma sağlıyor. Bunun krem ya da hap olarak tüketilmesi yararlı bulunuyor. Kişinin güneşe karşı alerjisi varsa ve çok beyazsa hap içmesi öneriliyor. C vitamini hap ya da gıda yoluyla alınabiliyor. Bu vitaminler sayesinde kişinin güneşe karşı direnci artıyor ve ciltteki güneş hasarı azalıyor.

AİLE BOYU SPREYLER
Kişinin cilt yapısına göre değişiyor. Kuru ciltler için krem, yağlı ciltler için losyon ve sütler, karma ciltler için ise sıvı krem koruyucuların kullanılması gerekiyor. Geniş vücut yüzeyi için yapılacak güneşlenmede aile boyu spreyleri tercih etmekte yarar bulunuyor. Yüz için ise leke giderici ya da antiaging güneş kremlerinden yararlanılıyor.

GÜNEŞ, KAHVERENGİ LEKELERİ ÇOĞALTIYOR
Daha çok kadınlarda görülen kahverengi lekelerin birçok nedeni bulunuyor. Bunlar; genetik yatkınlık, kansızlık, vitamin eksiklikleri, yanlış beslenme, hipertiroidi, Addison gibi hastalıklar nedeniyle hormonal değişiklikler, doğum kontrol haplarının kullanımı ve gebelik olarak sıralanıyor. Bu süreçler nedeniyle kullanılan ilaçların bazıları güneş ışığına karşı duyarlılık nedeni olabiliyor. Güneş bu duyarlılığın ortaya çıkışını hazırlayan ve hızlandıran bir faktör olarak görülüyor.

CİLT TİPİNİZE GÖRE TERCİH YAPIN
Güneş kremlerinin öncelikle cilt tipine uygun olması gerekiyor. Cilt, 7 tipe ayrılıyor. 1’inci cilt tipinde ‘Kelt ırkı’ denilen, beyaz tenli, mavi gözlü, sarı saçlı olanlar bulunurken, 7’nci cilt tipinde, ‘pigmenti fazla olan zenciler’ yer alıyor. Türklerin bu sıralamada 3’üncü 4’üncü sırada bulunduğu düşünüldüğünde, cildi çok beyaz olanların en az 30 faktör koruyucu kullanmaları gerekiyor. Güneş kreminin cildin yapısına göre tercih edilmesi gerektiğini belirten Dr. Ataman, “Kuru ciltler kremi, yağlı ciltler losyonu, alerjik ciltler ise mineral olanları tercih etmeli” diyor.

30’UN ÜSTÜNDEKİ FAKTÖRLERİN KİŞİYE FAZLADAN BİR YARARI BULUNMUYOR
Amerika’da 30’un üzerinde SPF yazılmasının yasak olduğu belirtiliyor. Avrupa’da 50 üstü yazılıyor ama 30 ile 50 arasında yüzde 1-2 gibi bir fark bulunuyor. Bu nedenle 30 faktör uygun olarak kabul ediliyor. Ankara travestileri çok koyu tenliyse 10-15 koruma faktörlü güneşten koruyucu ürün kullanması yeterli oluyor. Dr. Funda Ataman “Dermatologlar olarak bizler, insanların orijinal renklerini korumalarını ve bronzlaşmamalarını istesek de bronz görünmek isteyenlere cildi uzun süre boyayan otobronzanları öneriyoruz. Çünkü bu maddelerin cilde sürüldükleri zaman az da olsa güneşten koruyucu etkisi olduğu düşünülüyor” diyor.