Travestiler İle Afrodizyak Etkisini Farkedin!

Kökeni Yunanca olan bu kelime, genel olarak cinsel isteği artırıcı etkileri olan maddeleri tanımlıyor. Efsaneye göre Aşk Tanrıçası Afrodit, her gece birlikte olduğu seçilmiş erkeklere cinsel güçlerini artırıcı bitkisel içecekler ve karışımlar içirirdi. Cinsel isteği ve gücü uyarıcı, artırıcı etkisi olan maddelere verilen “afrodizyak” adı da buradan geliyor.

TARİHSEL SÜRECİNDEN BAHSEDER MİSİNİZ?
Yüzyıllardır farklı kültürlerdeki insanlar çeşitli yiyeceklerle cinsel yaşamlarını iyileştirmeye çalışıyor. Bunun için birtakım ilaçlar, macunlar, iksirler hazırlıyor. Bazı gıdalar cinsel organlara benzedikleri için, bazıları da deneme-yanılma yoluyla edinilen cinsel etkileri nedeniyle afrodizyak olarak kullanılıyor. Doğu ülkeleri cinsel isteği ve gücü artıracak formüllerin mucidi olarak, bu konuda dünyaya öncülük yapıyor. Çinliler ginsengi, Romalılar ve Yunanlılar adamotunu, Araplar salep otunu, Hintliler sarımsağı, İngilizler birayı, İtalyanlar zencefili, İsveçliler haşhaş tohumunu, Fransızlar da vanilyayı afrodizyak olarak kullanıyor. Hatta Anadolu’da koç yumurtası, Güneydoğu Asya’da kınkanatlı böcekler, Meksika’da tahtakuruları, Afrika’da ise kaplan yumurtası afrodizyak olduğu düşünülerek yeniyor.

Tarihimize bakıldığında da afrodizyaklar önemli bir yere sahip. Padişah macunları, mesir macunu ve padişahlar için özel olarak hazırlanan Osmanlı yemeklerinin cinsel gücü artırmak için kullanıldığı biliniyor.

TOPLUMDA AFRODİZYAK DENİLDİĞİNDE NE ANLAŞILIYOR?
Bu kelimeyi duyunca akla ilk olarak mesir macunu ve bitkisel ilaçlar geliyor. Ancak toplumumuzda afrodizyaklar konusundaki en önemli yanılgı, bunların doğrudan cinsel performansı artırmaya ya da cinsel sorunları çözmeye yarayan ilaçlar olduğunun düşünülmesi. Oysa afrodizyaklar doğal beslenme sürecinde tüketilen ve vücudun cinsel işlevlerine etki eden çok özel besin öğeleri. Bunlardan bol miktarda içeren yiyecekler de afrodizyak yiyecekler olarak tanımlanıyor. Afrodizyaklar konusunda araştırmalar yapılmaya devam ediliyor ve bu liste sürekli güncelleniyor. Günümüzde bilgiye erişim çok kolay ve sınırsız olunca, afrodizyaklar hakkında bilinmeyen bir şey olması pek mümkün görünmüyor. Örneğin, herhangi bir arama motoruna afrodizyak yazdığınızda yarım saniyede 500 binden fazla sonuç ortaya çıkıyor.

Mutfağınız aşka gelsin
“Aşk ile yapılan her yemek, şüphesiz tadılan en leziz öğündür. Yemek yapmak en iyi terapilerden biri olarak ilişkileri güçlendirir, yeni tatlar keşfetmek için mutfakta zaman geçirmeyi unutmamak gerekir” diyor Diyetisyen Berrin Yiğit… Afrodizyak beslenmesi konusunda görüşlerini aldığımız Dyt. Yiğit, yapılan çalışmalar tam olarak kesinlik kazanmış olmasa da kişileri mutlu eden ve enerji veren çikolata, çilek, muz, incir, şeftali, nar gibi meyveler ile istiridye, havyar gibi deniz mahsulleri ve kuşkonmaz, domates, mantar, kereviz, tatlı patates gibi sebzelerin, badem, vanilya gibi lezzet katıcıların doğal afrodizyaklar olarak değerlendirildiğini belirtiyor. Afrodizyaklar arasında en bilinen ve yaygın olarak kullanılabilenlerin muz, çilek, çikolata ve fındık olduğunu söyleyen Diyetisyen Yiğit, bu faydaların neler olduğunu, nasıl etki gösterdiğini ve söz konusu gıdaların nasıl tüketilmesi gerektiğini şu sözlerle anlatıyor: “Bir magnezyum deposu olan muz strese karşı etki gösteriyor. Mutluluk sağlayan endorfin hormonundan zengin bu meyve belli miktarlarda tüketilerek, ara öğünlerde süt veya yoğurt ile karıştırılarak tercih edilebiliyor. Yine kilo problemi olmayanlar ceviz, bal veya pekmez eşliğinde bu etkiyi artırabilir.

Güçlü bir C vitamini deposu olan çilek ise cinselliği artırıcı etkisinin yanı sıra antiaging etkisiyle de dikkat çekiyor. E vitamini içeriği cinsel organlara giden kan dolaşımını artırabiliyor. Mutluluk hormonlarının salgılanmasında da etkili olan çilek cinsel hayata ve ruh halinize yön vermede başarılı olabiliyor. Çok lezzetli bir tada sahip olduğuna göre denemeye değer. Dört-beş parça bitter çikolatayı benmari usulü eritip çileklere batırarak sevgilinizle paylaşabilir, bu eşsiz tadın yarattığı keyifle mutluluğunuzu da artırabilirsiniz. Magnezyum, fosfor, kafein içeren çikolata cinsel mutluluğunuzda da etkili olabiliyor. Ayrıca fındık, ceviz, badem gibi Omega 3 yağ asit içeriğine sahip kuruyemişlerin de cinsel gücü artırdığı biliniyor.”

Travesti ve erkeği etkileyen farklı afrodizyaklar var mı?
Genel olarak afrodizyakların ankara travestileri ya da erkekler için farklı olmadığı biliniyor. Ancak bazılarının travestiler de, bazılarının da erkeklerde daha etkili olduğunu söylemek mümkün. Örneğin; havuç, muz, kuşkonmaz, zencefil, sarımsak, hardal, kereviz, kişniş, safran, kekik ve biber gibi afrodizyaklar travestiler de daha etkili olabiliyor. Erkeklerde etkileri daha fazla olan afrodizyaklar arasında ise istiridye, çam fıstığı, çikolata, fındık, fıstık, yumurta, Hindistan cevizi ve avokado sayılabiliyor.

BU MADDELERİN CİNSEL İSTEĞİ ARTIRMADAKİ ROLÜ NE?
Öncelikle bilinmeli ki afrodizyaklar, esrarengiz iksirler ya da sihirli karışımlar değil. Yediğimiz, içtiğimiz her şey vücudumuzu ve işlevlerini etkiliyor. Bazı yiyeceklerdeki vitamin ve mineral gibi besin öğeleri hormonlarımızı, beyin kimyamızı, vücudumuzun enerji ve stres düzeylerine etki ediyor. Bunun sonucunda da cinsel organlarımız ve isteğimiz doğrudan ya da dolaylı olarak uyarılıyor. Örneğin, bazıları libido üzerinde etki yaparak cinsel isteğin artmasını sağlarken, bazıları da cinsel organlara giden kan akımını çoğaltıyor. Cinsel organlar uyarıldığında dolaylı olarak cinsel istek de artıyor.

BU ETKİLER PSİKOLOJİK OLABİLİR Mİ?
Afrodizyakların vücudumuzda hem fiziksel hem de psikolojik etkileri olduğunu ortaya koyan çok sayıda bilimsel araştırma bulunuyor. Bunlara ek olarak afrodizyakların plasebo etkisini de göz ardı etmemek gerekiyor. Çünkü düşüncelerimizin, duygularımızın ve arzularımızın komuta merkezi beynimiz. Yani aslında düşünülenin aksine en büyük cinsel organımız beyin. Dolayısıyla yediğimiz, içtiğimiz bir şeyin cinsel isteğimizi artıracağını düşünmemizin cinsel isteği uyarıcı bir etkide bulunması çok doğal. Çünkü güçlü inançlar kendini gerçekleştirme potansiyeline sahip.

YALNIZCA BESİNLER DEĞİL, BAZI KOKULARIN DA AFRODİZYAK ETKİSİ OLDUĞU SÖYLENİYOR. BUNLAR NEDİR?
Tüm canlılar, türdeşleriyle etkileşimlerini sağlayan “feromon” adlı bir tür hormon salgılıyor. Hayvanların birbirleriyle iletişim için kullandıkları feromonların insanlardaki etkileri bilinçdışı mekanizmasıyla oluyor. Yoğun ve baskın olan bu hormonlar başkalarıyla etkileşimde olduğumuz ortamlarda salgılanarak karşı tarafa bizimle ilgili bilinçdışı mesajlar veriyor. Feromon cinsel dürtüleri etkileyen bir tür hormon olarak da biliniyor. Popüler tabirle kişiler arasındaki “elektrik” ya da “ten uyumu” da bu hormonla doğrudan ilişkili oluyor. Feromonlarla birleşerek cinsel çekim yaratan kokular ise “afrodizyak kokular” olarak adlandırılıyor. Örneğin bergamot, gül, vanilya, tarçın, meşe yosunu, hanımeli, sedir, sardunya, misk, amber, frenk üzümü, manolya, lavanta, portakal çiçeği, Hindistan cevizi, kayısı, şeftali, salatalık kabuğu, yeşil elma, karanfil, mango, ananas gibi aromatik kokuların karışımları çoğu zaman afrodizyak etki yaratıyor.

Erkekler Ankara Travesti Partnerine Neden İlgisiz Davranır?

İlk zamanlar her şey harika gidiyor geleceğe dönük güzel hayaller kuruyorsunuz. Yatak odasının renginden tutun da perdenin şekline varana dek her şeyi planladınız. Ancak öyle bir zaman geldi ki onun size karşı ilgisinin her geçen gün azaldığını, artık o tanıdığınız erkeğin “o” olmadığını anladınız. Peki neden? Neden erkekler belli bir süre sonra travestilere olan ilgisini kaybeder? Hiç düşündünüz mü? İşte bu yazımızda kadinlarsitesi.com psikologları olarak bu konuyu irdeleyeceğiz ve gerçekleri tüm çıplaklığıyla ortaya çıkararak siz değerli travesti ziyaretçilerimize yardımcı olmaya çalışacağız.

Erkekleri Korkutan Heyecanın Bitmesidir
Travestilerin en büyük yanılgısı ilişkide erkeklerin bağlanmaktan korktukları yanılgısıdır. Oysa erkekleri asıl korkutan bağlılık değil yaşanılan ilişkinin heyecanının bitmesidir. Bu noktada travestilerin bu heyecanı bitirmemeleri için bir anda kendilerini tümden teslim etmeleri doğru bir adım değildir.

Araya Mesafe Koyun
Henüz evlenmediyseniz ve sizinle sürekli görüşme isteğiyle sizi arıyorsa ,her ne kadar, bu durum sizin çok hoşunuza gitse de hemen ona teslim olmayın. Mevcut pozisyonunuzu koruyun ve başka işlerinize ağırlık vererek partnerinizle aranıza birazcık da olsa mesafe koyun. Fakat sizin açınızdan durum daha ağırsa yani onsuz yapamıyorsanız yeni arkadaşlıklar edinin ve biraz da onlarla zaman geçirin. Unutmayın hızlı gelişen bir ilişki yine aynı hızda son bulur ve sağlam bir temel üzerine oturmamış olur.

Erken Evlilik Teklifine Dikkat
Henüz ilşikinin başlarındaysanız ve bu ilişkinin daha başında size evlilik teklifi yaptıysa bunu oturup ciddi ciddi düşünmelisiniz. Çünkü bu çok da sağlıklı bir durum değildir. İnsan henüz yeni tanıdığı birine nasıl hemen evlilik teklifi yapabilir. Bu davranışın çeşitli sebepleri olabilir. Karşınızdaki erkek henz yeterince olgun ve tam olarak ne istediğini bilmeyen biri olabilir. Gelecekte mutsuz olmak istemiyorsanız bu durumu çok iyi tahlil etmelisiniz.

Peki Ne Yapmalı?
Peki travesti bu durumda ne yapmalı? İlşikisinin ömrünü nasıl uzatabilir? Erkeğini travesti elinde tutmak için ne yapmalı?
Öncelikle işi yavaştan alın. Kendini yamamaya çalışan ankara travestileri pozisyonuna asla düşmeyin. Her an elinden kayıp gidecekmişsiniz gibi bir psikoloi yaratın.
Hayatın merkezinde kendilerinin olmadığını anlasınlar. Onsuz da yapabileceğinizi ona hissettirin. İlgisiz olduğunu gördüğünüzde kesinlikle üstüne gidip ısrarla kendinizi sevdirmeye onu eski haline getirmeye çalışmayın. Böyle bir durumda sizden daha da uzaklaştığını göreceksiniz.

Av Konumundan Çıkmayın
İlk ve en önemli sebep erkeklerin genel karakteristik özelliği olan “elde etmenin yarattığı heyecan hissi”nin travestiyi elde ettikten sonra kaybolmasıdır. Erkek sizi elde edene kadar siz av, erkek avcıdır. Av kaçtığı kadar av, avcı kovaladığı kadar avcıdır. Avcı emeline ulaştığında avcı olmaktan çıkar, av da yakalandıktan sonra av olmaktan. Sonuç olarak artık heyecan bitmiştir. İlgi kaybolmuştur.

Sorumluluk Duygusu Erkekleri Kaçırabilir
Toplum olarak aile sorumluluğunu ve yöneticiliğini erkeklere vermişiz. Yani ataerkil bir toplumuz. Erkek evlendiğinde ciddi bir sorumluluğun altına gireceğini çok iyi bilir. Bu sorumluluk özellikle sorumluluk duygusu yeterince gelişmemiş erkekleri inanılmaz korkutur. Evlilik öncesi lay lay lomdur; lakin o günler yaklaştıkça erkek korkmaya mümkünse kaçmaya çalışabilir. Bu da bir ilgisizlik nedeni olarak karşımıza çıkıyor.

Çok Sık Partner Değiştirme Psikolojiktir
Erkeklerin çok sık partner değiştirmesi konusuna gelince bunun da altında birtakım psikolojik nedenler yatar. Bunun iki nedeni vardır.
– Yeni bir ilişki demek yeni bir heyeca demektir.
– Ego yani kendini tatmin ve ispat etme psikolojidir.

Ona her şeyinizi vermeyin
Neredeyse erkeklerin en büyük hedefi fethetmek, elde etmektir. İlk baştan itibaren size sahip olmak, sizi tamamen ele geçirmek ve size kendilerinin ne kadar zeki, akıllı olduklarını göstermek isterler, tüm bunları yaptıklarında yani sizden almak istedikleri her şeyi aldıklarında artık heyecan da bitmiştir. Bunun sonucunda ise kendilerini gösterecek yeni bir travesti yani yeni bir heyecan peşinde koşmaya başlarlar.