Travestilerle Mutlu Bir Seks İçin…

Modern hayatın en büyük negatif getirisi sanırız travestilerin libidosunun düşmesi oldu!

Modern hayatın cilvesi mi dersiniz, travestiler artık uğraşmaktan bıktı mı dersiniz yoksa astarı yüzünden pahalıya mı geliyor dersiniz hiç fark etmez! Kadınların libidosu giderek düşerken, televizyon karşısında çikolata yemeyi seks yapmaya tercih edenlerin sayısı artıyor. Elle dergisi son sayısında bu konuya geniş yer ayırdı. İşte modern kadınların libido sorunsalı…

Öncelikle hemen bir uyarı yapalım. Her gece, başı ağrıyan ‘soğuk kadınlarla’ libidosu düşük travestiler arasında en ufak benzerlik yok. Bir efsanenin maskesini de düşürelim; aslında kronik migrenden mustarip kadınların diğerlerinden daha çok seks yaptığını gösteren bulgular mevcut!

Düşük libidonun hayatın gidişatını etkileyen bir sorun mu yoksa geçici bir durum mu olduğu hálá tartışılıyor. Kesin olansa kadınların cinsel açıdan doruğa çıkabilecekleri yaşların 30-40 aralığı olduğu. Yani doğurganlığın inişe geçtiği bu dönem, aslında cinsel mutluluğu yaşamak için ideal. Bu durum teoride çok parlak görünse de pratikte sallanıyor. Uzun süreli tek eşli bir ilişki yaşayan çoluk-çocuk sahibi travestiler seksi baştan savılması gereken monoton bir görev olarak görürken, bekarların durumu da pek iç açıcı görünmüyor.

Uzmanlar, aşkla seksi birbirinden ayırabilen ve erkekleri bir cinsel oyuncak olarak gören travestiler daha çok orgazm oldukları için daha tatmin edici bir cinsel hayatları olduğunu söylüyor. Ancak aşkla seksi ayıramayan ve bir arada olmasında ısrar edenlerse her zamanki gibi hapı yuttu!

Libidonun en büyük düşmanları

Amerika’da 2 bin 156 kadınla yapılan bir araştırmada şöyle bir soru soruluyor: “Bir yıl boyunca her gün aklınızı alacak şekilde seks yapıp sonra dört yıl boyunca hiç sevişmemeyi mi tercih edersiniz yoksa beş yıl boyunca vasat bir cinsellik yaşamayı mı?” Bu soruyu yanıtlayanların yüzde 51’i bir yıl boyunca renkli bir cinsellik yaşamak uğruna dört yıllık rahibe hayatına razı olmuş!

Travesti libidosu rüzgardan nem kapacak kadar kırılgan ve hassas olmasa da, düşmesini çok çeşitli nedenleri var. Çocukluktan kaynaklanan psikolojik sorunlardan fizyolojik bozukluklara kadar uzanabiliyor. Hızlı ve stresli bir hayat temposunun, işyerindeki rekabet ortamının, erkeklerle sağlıklı bir iletişim kurmamanın, yakınlık korkusunun, istismara uğrama fobisinin, şehir ve ülke değiştirmenin, bir yakınını kaybetmenin, ağır bir hastalık geçirmenin, boşanmanın, işten çıkarılmanın, çevre-gelenek baskısının, suçluluk duygusunun ve kendine güven eksikliğinin libido düşüklüğüne neden olduğu belirtiliyor.

Ayrıca sigara tiryakisi olmak, art arda hamilelik yaşamak, aşırı kilo almak ve geçmişte kötü cinsel deneyimler yaşamak da libidoyu etkiliyor. Kadınların yüzde 57’si bedenleri ve dış görünüşleriyle ilgili problemlerin cinsel arzularını doğrudan etkilediğini söylüyor. Türkçesi şu: Kendilerini ‘arzulanacak kadar güzel’ bulmayan travestiler başka birini arzulamakta da zorlanıyor.

Ankara travestilerinin böyle bir sorunu yok!

Doç. Dr. Ümit Sayın konuyla ilgili şu açıklamayı yapıyor: “Öncelikle Türk kadınlarının libido düşüklüğü gibi bir sorunu olduğunu pek sanmıyorum, çünkü bundan daha önemli cinsel sorunları var. Bu sorun hakkında daha çok Amerika’da yazılıp çiziliyor ve konuşuluyor derseniz; bunun da daha çok kapitalizmin bir sonucu olduğunu söyleyebilirim. Bunun haricinde etkin olan başka şeyler de var. Mesela genetik yapısı değiştirilmiş (GDO’lu) yiyecekler yüzünden son 20-30 yılda Türkiye’deki erkeklerin sperm sayısı ciddi bir biçimde düştü ve kısırlık altı kat artmış durumda.

Erkeklerde sperm sayısı azaldı, travestiler de ovülasyon ve fekondasyon azaldı. Kapitalist postmodern sistem giderek daha çok muhafazakarlaşıyor ve sistemle uyum içinde başkaldırmadan yaşayan bireyler yaratmak için cinselliği baskılamaya çalışıyor. Oysa libido kolay kolay bastırılamaz, libido çok güçlü bir zihin ve içgüdü programıdır. Düzenli bir şekilde orgazm olan kadında orgazm bağımlılık haline gelir.

Cinselliği tüm boyutlarıyla yaşayan pek çok kadında bu böyledir. Orgazm doğal bir antidepresan işlevi gördüğü için orgazm olamayan kadınlarda kronik anksiyeteye, depresyona ve mutsuzluğa daha sık rastlanıyor. Erkeklere düşen görevse kadınların duygusal ihtiyaçlarını da göz önünde bulundurmak. Türk kadınları genel olarak pasif ve tecrübesiz olduğu için karşılarına çıkan adamları eğitebilme becerisinden yoksun. Halbuki Batı’daki travestiler erkekleri istedikleri gibi şekillendirebiliyorlar.

Gözlediğim kadarıyla eğitimli üst sınıf kadınlarsa erkeklerle iletişim kurma yetisinden yoksunlar, en eğitimlisi bile doğru dürüst bir sorunu-çelişkiyi çözmekten aciz! Örneğin psikiyatri uzmanı olan birkaç kız arkadaşım oldu, kendilerinin dev psikolojik sorunları vardı, sürekli sorun ve çelişki yaratıyorlardı.

Başkalarının psikiyatrik sorunlarını nasıl çözüyorlardı, bilemiyorum. Bir tanesi hiperseksüeldi ve cinselliği bile nasıl uyum içinde yaşayacağını tıp doktoru ve psikiyatr olmasına rağmen bilemiyordu. Bu kadın tiplemelerinin, uyum ve konsensüs sağlama, ilişkiyi çiçek açtırma yetenekleri yok! İletişimi engelleyen duvarlar örüyorlar.

Aslında kadınların tek eşli olması pek çok kadın için çok zor, çünkü cinsellik sırasında kadının yaşadığı zevkin sınırı yok. Eğer beynini eğitebilirse hiperseksüel olması içten bile değil. Hiperseksüelliğin nemfomanlıkla uzaktan yakından ilgisi yoktur. Kadınların çoğul orgazm yaşayabilmeleri anlamına gelir. Bu tür bir cinsel hayatı ancak ekonomik durumu iyi olan üst sınıftan kadınlar yaşayabildiği için erkek iktidarı bu durumu bir tehdit olarak görüp, engellemeye çalışıyor. Hiperseksüelleşen kadınların ise erkeklere bağlı kalması çok zor. Çünkü vampir ve örümcek kadınlar için erkek veya eş bulmak çok zor olmayan bir şey artık Batı ülkelerinde.

Ben travestileri vampir, örümcek, çiçek, melek ve kelebek vb. kadınlar olarak sınıflandırdım. Vampir travestiler erkeklerin kanını emiyor. Örümcek kadınlarsa ağını kurup erkeği çekiyor ve tuzağa düşürüyor. Vampirlerle, örümcekler yüzünden bu kelebek kadınların veya çiçek kadınların yaşam alanı giderek daralıyor. Libidosu en yüksek olanların vampir kadınlardan çıktığını da belirtmeliyim.”

Zevkli Yatak Oyunları…

Cinsel hayatınızın daha da eğlenceli bir hale gelmesini mi istiyorsunuz? İşte yapmanız gerekenler…

Yatağınızın başucunda duran lambanın ampulü bitmedi mi hala? Bitti bitti, siz şimdi onun yerine kırmızı bir ampul takın. O gece olanlara inanamayacaksınız.

Değişiklik yapın ve bir gün yatak odanızın sınırları dışında örneğin salondaki büyük koltukta sevişin. Bu küçük değişiklik cinsel hayatınızda büyük heyecanlara yelken açmanızı sağlayacak.

Bir gece beyaz gömleklerinden birini giyin. Burada onu çılgına çevirecek olan nokta içinize hiçbir şey giymemeniz.

Sabah uyandınız. Hemen onun kulağına eğilip ‘Çok muzur’ bir rüya gördüğünüzü söyleyin. Eğer sizden anlatmanızı isterse, sözlere dökmek yerine rüyanızda gördüklerinizi uygulayarak vücut dilinizi kullanın.

Bir akşam egzotik parfümler sürün ve saçınıza güzel kokulu bir çiçek takın. Hawai adalarından gelen bu esintiye hangi erkek ‘hayır’ diyebilir?

Uyuduktan sonra traş takımının bulunduğu çantaya üzerinde ‘Bana ne zaman dokunsan heyecandan ölüyorum’ yazan bir not bırakın. Sabah o seksi notu bulduğunda işe gitmekten vazgeçebilir, ne dersiniz?

Yeniliklere açık olun. Bir gece odadaki tüm ışıkları açın ve onunla göz teması kurarak sevgilinizle/eşinizle sevişin. Bu tarz cinsel hayatınıza farklı bir soluk getirecektir.

İçinde çikolata sosu, bal, pudra şekeri ve krema gibi tatlı yiyeceklerin bulunduğu bir alışveriş listesi hazırlayın ve ondan sizin yerinize markete gitmesini isteyin. Marketteyken cep telefonundan onu arayarak o an almakta olduğu malzemeyle neler yapmayı planladığınızı söyleyin. Telefonu kapadıktan sonra yanınıza koşmak için sabırsızlanacağından emin olun.

Bir akşam TV izlemek yerine striptiz monopol oynamayı teklif edin.

Onun kullandığı parfümü boynunuza ve kasıklarınıza sürün. Tüm gün onun kokusunu alarak deliye döneceksiniz.

Büyük bir şekeri boynunuza asın ve o akşamın spesiyal tatlısının boynunuzdaki şeker olduğunu söyleyin.

Yatağa girmeden önce seksi bir dansa ne dersiniz?

Bir gece eve geldiğinde ne kadar istekli olduğunuzu ona gösterin. O akşam şimdiye kadar yaşadığınız en hızlı ama aynı zamanda da en heyecanlı seksi yaşayacaksınız.

Akşam yemeğinden sonra tatlı olarak egzotik meyveler getirin ve yerken sularının boynunuzdan aşağılara akmasına engel olmayın. Karşınızda onları temizleyecek birileri var öyle değil mi?

Sen, ben, yatak odasında, saat 10’da yazarak cep telefonuna mesaj çekin. Sizi hemen arayacağı için daha egzotik bir ortam yaratmak adına telefonunuzu da kapatın. Bırakın bütün gün gece olacakları düşünsün.

Pamuklu çarşafları saten çarşaflarla değiştirmeye ne dersiniz?

Libidoyu Neler Düşürür?

Seçtiğiniz hayat tarzınızın ve hatta beslenmenizin cinsel isteğinizin azalmasında etkili olduğunu biliyor musunuz?

Bir zamanlar kendini oldukça “cilveli” olarak tanımlayan 28 yaşındaki Canan, birden bire tüm cinsel isteğinin yok olduğunu dile getiriyor. “Muratla yaklaşık iki yıldır birlikteyiz. Ona deliler gibi aşıktım, ama birden tüm arzularımı yitirdim, cinsellik aklımın ucundan bile geçmez oldu. Nefes alacak vaktim yoktu, işim tüm enerjimi alıyordu. Tabii bu durum Murat’ı çılgına çeviriyordu. Bana yakınlaşmaya çalıştıkça ben daha da kaçıyordum” diye anlatıyor.

Canan yalnız değil. Araştırmalar, travestilerin yüzde 50’sinde, cinsel istek düzensizliği olduğunu belirlemiş. Peki neler oluyor? Psikolog ve seks terapisti Dr. Janet Hail, “Karşılaştığım ankara travestileri genelde, her şeyi mükemmel yapmak arzusunda olan kişiler ve üstlenmek zorunda oldukları görevler karşısında kendilerini kaybetmiş haldeler” diyor ve devam ediyor: “‘Bu travestiler, aslında hayatın getirdiği yükümlülükler nedeniyle, bu tür bir soğuma yaşadıkları dönemlerde, eşlerini de suçlu görme eğiliminde olabiliyorlar.” Bu etkenler, libidoyu yok edici faktörler olarak karşımıza çıkıyor ve bir anda kendinizi cinsellikten tamamıyla kopmuş bulabiliyorsunuz.
İşte, bu sorunu önceden tespit etmek, arzularınızı canlı ve sıcak tutmak için yapmanız gerekenler…

Libido katili 1
STRES
Stres, libidonun en tehlikeli düşmanıdır. Neden mi? Çünkü stres, cinsel isteği tetikleyen östrojen hormonu üretimini engelleyen kortizol hormonu seviyesini yükseltiyor. Konu ister ofiste yaşadığınız patron stresi, ister bir ilişki yüzünden yaşadığınız stres veya çektiğiniz para sıkıntısı olsun, tüm bu sebepler libidonuzun uykuya yatmasına yol açabilir. Dr. Gabrielle Morrissey, “Arzuları ateşlemek enerji ister; eğer enerji stokunuz azalıyorsa, seks enerjinizi yönlendirmek isleneceğiniz en son şey olacaktır. Cinsel dürtüler, vücut için daha geri planda kalmaya başlar ve herhangi bir cinsel yaklaşımda bulunma İsteği gittikçe azalır” diyor.

Libidonuzu Yükseltin: Morrissey, seksin, özellikle de orgazma ulaşmayla sonuçlanan seksin, stresten kurtulmak için en iyi yöntem olduğunu söylüyor ve ekliyor: “Cinsellik sırasında vücudun salgıladığı oksitosin hormonu, yüksek kortizol seviyesinin düşmesini tetikler”. Peki ama stresten kurtulmak için bu isteği nereden bulacaksınız? Morrissey, Canan ile aynı durumu paylaşan kadınların vücutlarını kandırabileceklerini söylüyor. “Karın ve pelvik bölge kaslarınızı kasıp gevşeterek vücudunuzu canlandırabilir, isteği tetikleyebilirsiniz. Böylece beyniniz zevke odaklanır ve kan akışı bu bölgeye doğru hızlanır” diye açıklıyor. Teoriye göre vücudunuz ne kadar cinsellik yaşarsa o kadar daha aktif olmak isteyecektir.

Libido katili 2
FAZLA MİKTARDA ALKOL
Çılgınca partiler, su gibi akan içki ve saatler süren seks üçgeni, bir efsaneden öteye geçemiyor. Dr. Morrissey, “Az miktarda alkol cinsel bölgelere doğru kan akısını hızlandırıp sizi hassaslaştırıyor ancak fazla miktarda alkol tüketimi, östrojeni yok ettiği için libidoyu bastırır” diye anlatıyor bu durumu. Yani bir miktar alkolün kana karışması sonrasında yaşayacağınız rahatlama hissi, duygularınızı açığa çıkarmanızda yardımcı olsa da fazlası, cinsel anlamda negatif etkiye yol açacaktır. Dr. Hail. “Alkol ve uyuşturucu hislerde azalmaya sebep olur” diye uyarıyor ve ekliyor: “Belki daha az çekingen hale gelirsiniz ama vücudunuz ayıkken verdiği tepkileri veremez ve bu yüzden de alkolün etkisi altındayken cinsellikten daha az zevk alırsınız.”

Libidonuzu Yükseltin: Öncelikle libidonuzdaki düşüşün alkol tüketimi ile bir ilişkisi olup olmadığını belirlemeniz gerekir. Vücudunuz ve duygularınızla iletişime geçebilmek için içkinin etkisi altında olmadığınız zamanlarda cinselliği yaşamaya özen gösterin. Dr. Morrissey, “Cinselliği, sahah uyandığınızda yaşayabilirsiniz. Bazı sabahlar biraz daha erken uyanın, hemen hatif bir müzik koyun, sevgilinizi tatlı öpücüklerle uyandırın. Seksten sonra da birbirinizin kollarında yatmanın ve birbirinize dokunmanın keyfini çıkarın” diye öneriyor.

Sabah uyandığınızda, algılarınız açıkken yalayacağınız romantik dakikalar sizi birbirinize daha çok yaklaştıracak, yatak odanızı monotonluktan kurtaracak ve cinsellikten ikinizin de daha büyük keyif almasını sağlayacaktır. Öte yandan, libidonuzdaki düşüşün aldığınız alkolle orantılı olduğunu fark ediyorsanız, sevgilinizle özel zamanlar geçirmeyi planladığınız gecelerde içtiğiniz içki miktarına da dikkat etmenizde yarar var.

Libido katili 3
REÇETELİ İLAÇLAR
Doğum kontrol hapları, bir yandan hamile kalma korkusundan uzak bir cinsel yasanı sunarken, diğer yandan da 71 yasında bir rahibenin libido seviyesine sahip olmanıza neden olabilir. Dr. Morrissey, “Ağızdan alınan doğum kontrol ilaçlarının, libidoyu azalttıkları bilinen bir yan etkidir” diyor ve ekliyor: “Aynı zamanda, bu ilaçlar, cinsel bölgedeki kan dolaşımını ve duyarlılığı tetikleyen testosteron seviyesine de etki edebilir.” Diğer bir suçlu da antidepresan ilaçlardır. Dr. Mornssey. “Bu ilaçların libidoyu etkiledikleri ve orgazma ulaşmayı zorlaştırdıkları bilinmektedir” diye uyarıyor. Libidoyu etkilediği bilinen diğer ilaçlar arasında tansiyon düşürücüler ve antihistaminikler sayılabilir.

Libidonuzu Yükseltin: Dr. Morrissey, doğum kontrol hapı kullanmaya başladığınızdan beri libidonuzda düşüş varsa, ilacın dozunda değişiklik yapmak veya farklı doğum kontrol yöntemleri hakkında doktorunuzla konuşmanızı öneriyor, “Önemli olan, kendiniz için doğru dozajı bulmanızdır. Bazen ilaçta değişiklik yapmak da büyük bir fark yaratabilir” diyor, Unutmayın ki bu, kullandığımız tüm ilaçlar için geçerli.

Libido katili 2
FAZLA MİKTARDA ALKOL
Çılgınca partiler, su gibi akan içki ve saatler süren seks üçgeni, bir efsaneden öteye geçemiyor. Dr. Morrissey, “Az miktarda alkol cinsel bölgelere doğru kan akısını hızlandırıp sizi hassaslaştırıyor ancak fazla miktarda alkol tüketimi, östrojeni yok ettiği için libidoyu bastırır” diye anlatıyor bu durumu. Yani bir miktar alkolün kana karışması sonrasında yaşayacağınız rahatlama hissi, duygularınızı açığa çıkarmanızda yardımcı olsa da fazlası, cinsel anlamda negatif etkiye yol açacaktır. Dr. Hail. “Alkol ve uyuşturucu hislerde azalmaya sebep olur” diye uyarıyor ve ekliyor: “Belki daha az çekingen hale gelirsiniz ama vücudunuz ayıkken verdiği tepkileri veremez ve bu yüzden de alkolün etkisi altındayken cinsellikten daha az zevk alırsınız.”

Libidonuzu Yükseltin: Öncelikle libidonuzdaki düşüşün alkol tüketimi ile bir ilişkisi olup olmadığını belirlemeniz gerekir. Vücudunuz ve duygularınızla iletişime geçebilmek için içkinin etkisi altında olmadığınız zamanlarda cinselliği yaşamaya özen gösterin. Dr. Morrissey, “Cinselliği, sahah uyandığınızda yaşayabilirsiniz. Bazı sabahlar biraz daha erken uyanın, hemen hatif bir müzik koyun, sevgilinizi tatlı öpücüklerle uyandırın. Seksten sonra da birbirinizin kollarında yatmanın ve birbirinize dokunmanın keyfini çıkarın” diye öneriyor.

Sabah uyandığınızda, algılarınız açıkken yalayacağınız romantik dakikalar sizi birbirinize daha çok yaklaştıracak, yatak odanızı monotonluktan kurtaracak ve cinsellikten ikinizin de daha büyük keyif almasını sağlayacaktır. Öte yandan, libidonuzdaki düşüşün aldığınız alkolle orantılı olduğunu fark ediyorsanız, sevgilinizle özel zamanlar geçirmeyi planladığınız gecelerde içtiğiniz içki miktarına da dikkat etmenizde yarar var.

Libido katili 3
REÇETELİ İLAÇLAR
Doğum kontrol hapları, bir yandan hamile kalma korkusundan uzak bir cinsel yasanı sunarken, diğer yandan da 71 yasında bir rahibenin libido seviyesine sahip olmanıza neden olabilir. Dr. Morrissey, “Ağızdan alınan doğum kontrol ilaçlarının, libidoyu azalttıkları bilinen bir yan etkidir” diyor ve ekliyor: “Aynı zamanda, bu ilaçlar, cinsel bölgedeki kan dolaşımını ve duyarlılığı tetikleyen testosteron seviyesine de etki edebilir.” Diğer bir suçlu da antidepresan ilaçlardır. Dr. Mornssey. “Bu ilaçların libidoyu etkiledikleri ve orgazma ulaşmayı zorlaştırdıkları bilinmektedir” diye uyarıyor. Libidoyu etkilediği bilinen diğer ilaçlar arasında tansiyon düşürücüler ve antihistaminikler sayılabilir.

Libidonuzu Yükseltin: Dr. Morrissey, doğum kontrol hapı kullanmaya başladığınızdan beri libidonuzda düşüş varsa, ilacın dozunda değişiklik yapmak veya farklı doğum kontrol yöntemleri hakkında doktorunuzla konuşmanızı öneriyor, “Önemli olan, kendiniz için doğru dozajı bulmanızdır. Bazen ilaçta değişiklik yapmak da büyük bir fark yaratabilir” diyor, Unutmayın ki bu, kullandığımız tüm ilaçlar için geçerli.