İster onu görür görmez aşka tutulun, ister kendinizi zamanla kaptırın, her iki durumda da onunla ilk kez tokalaştığınızda ya da ilk kez merhabalaştığınızda anlık bir hissiniz olmuştur. Arkadaşlıklarda bile bazen birine hemen kanımız ısınır, kimilerine karşı ise sebebi belirsiz bir uzaklık, soğukluk hissederiz.
Eğer bu ilk hissinizi anımsarsanız; ilişkinin seyrinde de güzel günlerin sizi bekleyip beklemediğini, sizi iyi hissettiren biriyle mi yoksa tekinsiz hisler doğuran bir erkekle mi yakınlaştığınızı anlayabilirsiniz.
Eski aşkları temize çekmemeye dikkat
Eski sevgiliniz; sizi terk edip acılara sürükleyen kişi veya aşkınıza karşılık vermeyen o unutulmaz şahsiyet… Acaba bu yeni aday onlardan birine mi benziyor?
Bu yeni adayda, onlarla yaşayamadığınız, yarım kalmış ya da acı vermiş ilişkiyi tamamlamaya mı çalışacaksınız? Aman dikkat, temiz bir sayfa açın ve yeni sevgili adayınızı geçmişteki kişilerle ilintilendirmemeye çalışın. Aksi takdirde bu ilişkiniz de aynı kötü kaderin ve kötü sonun kurbanı olabilir.
Ne istemediğinize dikkat
Tam aradığınız gibi birini bulabilmek için öncelikle ne aradığınızı bilmeniz gerek. Elbette kendinizi kesin şartlarla sınırlandırmayın ama az çok ne beklediğinizi mutlaka düşünün. Bu ideal erkek tanımına ulaşmak güç olabilir. Bu nedenle işe “ne istemediğinizi” tespit ederek başlayabilirsiniz.
Çok yüksek bir egoya sahip, dünyanın kendi çevresinde döndüğünü düşünen, size değer vermeyen ve hep kendini düşünen bencil bir erkek istemediğinizden kesinlikle eminsiniz mesela. Ya da gözü hep dışarıda olan ya da çapkınlık yapan bir erkek… O halde neden yine böyle biriyle ilişkiye giriyorsunuz? Bildiğiniz yerden, tanıdık bir yerden geldi soru ama yine yanlış seçim yaparak sınıfta kaldınız maalesef…
Önceki derslere dikkat
Önceki ilişkilerinizi aklınızdan geçirin. Eski Ankara travesti sevgilinizle yürümeyeceğini ilk ne zaman anlamıştınız? Hemen mi, üç ay sonra mı yoksa ilişkide önemli değişiklikler olup ayrılık çanları net olarak çalmaya başladığında mı?
Anladığınız andaki ayrıntıları yeniden gözden geçirin. Yeni tanıştığınız ve ilişkiye başlamak üzere olduğunuz kişide, benzer bir durum söz konusu mu? Bu ilişkinin yürümeyeceğine dair düşünceleriniz olası bir korkudan mı ibaret yoksa deneyimle sabit güçlü tahminlerden mi?
İlk sinir olduğunuz özelliğine dikkat
Hesabı size mi ödetti? Son anda randevuyu mu iptal etti? Sizi yeterince dikkatle dinlemedi mi? Aşırı kıskançlık mı yaptı? İlk günlerde ya da ilişki öncesi dönemde ilk sinir olduğunuz tavrını görmezden gelmeyin. Heyecanın sarhoşluğu ile bunları geçiştirebilirsiniz ya da onun zamanla değişeceğini düşünebilirsiniz. Ancak yine de yaşadıklarınızın farkında olun.
Ne kadar sinir oldunuz bu tavrına? Bu hissinize 1’den 10’a kadar bir not verin, ilişkinin ilk ayları için bu rakamı beş ile, ilk yılları için ise on ile çarpın. Katlanabileceğiniz ve idare edebileceğiniz bir düzeyde mi yoksa hayat onunla katlanılmaz mı olur?
Yalnız kalma korkusuna dikkat
Bazen karşımızdaki erkeğin bizi mutsuz edeceğini adımız gibi biliriz ama bunu kendimize bir türlü itiraf edemeyiz. İtiraf etmemiz halinde yalnız kalmak, sevgilisiz kalmak gibi tatsız seçenekler bizi bekliyordur çünkü. Nedense yalnız kalmak hep daha zor gelir.
Teraziyi tartın. Bir tarafta yalnız ama huzurlu, yeni ve daha uygun kişilere açık bir siz (tabii hemen yeni bir adayın çıkacağının bir garantisi yok) diğer yanda ise ilişki sürecinde kendimizi bertaraf edemeyeceğimiz vicdani muhakemeler, sevgi yükleri, beklentiler, birilerini kırma ihtimali… Hangisi daha ağır geldi?
İhtiyaçlara dikkat
Onun bize uygun olmadığını, kesinlikle üzeceğini ya da asla aynı dili konuşamayacağımızı bile bile atlarız ilişkinin çekici sularına. Aslında ağır basan ihtiyacımız sekstir, onunla seks çok güzeldir, çok zevklidir. Ancak her mükemmel seks, her uyumlu ilişkinin tek koşulu olsaydı dünyada mutlu çiftten geçilmeyebilirdi!
Evet, seks güzel, o halde ilişkiye devam ama buna “aşk”, “birbiriniz için yaratılmış olmak” gibi ulvi isimler vererek at gözlüğü takmayın. Yine de denemek istiyorsanız, o halde kimseye karışmak düşmez, rastgele…
Arkadaşların verdiği tepkiye dikkat
Yakın arkadaşlarımız bizi çoğu zaman bizden iyi tanırlar. İki kişiye dışarıdan bakan bir göz olarak, bize uygun biri olup olmadığını da ilk görüşte anlarlar. Ailemizdeki gibi belirli kıstasları ve yaşla birlikte oluşan bir evlilik beklentileri de olmadığı için “evlenilecek çocuk değil” gibilerinden daha samimi ve doğru tespitlerde bulunabilirler.
Ancak sorun şu ki, çoğunlukla bunu dile getirmemeyi tercih ederler. Sizi daha önce hiç görmedikleri kadar mutlu görmüşlerdir, mutluluğunuzu bozmak istemezler, birlikte olduğunuz erkekle yeni tanıştıkları için kendi hislerinden yeterince emin olamazlar. Sonuç olarak bu konuda derin sohbetler yapmaktan bir şekilde kaçınırlar… Bu nedenle arkadaşlarınızı ilişkiniz konusunda her fırsatta konuşturmaya çalışın, sizin zorunuzla da olsa yapacakları birkaç yorum, dile getiremediğiniz negatif hisleri göz önüne almanızı ve bu ilişkiyi gerçekten isteyip istemediğinizi ya da doğru kişiyle olup olmadığınızı görmenizi sağlar. Durumla yüzleşmekten korkmayın…
İlk günlerde size söylediklerine dikkat
Erkekler ilişkiye başladıkları ilk günlerde ya da travesti partneri elde etmeye çalışırken çoğunlukla (tabii istisnalar vardır) en yüksek performanslarını sergilerler. En güzel sevgi sözcükleri, en hoş vaatler bu dönemde telaffuz edilir. Hayır, yalan söylediklerini ve sizi kandırmaya çalıştıklarını iddia etmiyoruz. Çok profesyonel bir çapkın olmadığı sürece emin olun hissettiği gibi davranıyor ve konuşuyordur. Sadece duygularının dozajı ilk günlerde biraz yüksektir ve bazen kendini tanımlama biçimleri gerçeklerle uyuşmaz.
“Çok sakin biriyim” derse bilin ki sinirli anlarını görme ihtimaliniz hayli yüksek ve yakındır. En büyük vaatlerinin en az yüzde ellisini atın, işte eşittir gerçekler. Sizi bekleyen böyle biri… Yine de gözünüz parlayarak, kalbiniz atarak onun kollarına atılmak istiyorsanız, en azından saftirik bir genç kız olarak değil, zamanın yıkıcı etkilerine aşina biri olarak ilişkiye başlayabilirsiniz. Hayırlı olsun.
İlk kavga anına dikkat
Deneyimle sabit olduğunu test etmek için şöyle bir düşünün. Eski sevgilinizle ilk büyük kavga konunuz sadece o ana ait bir başlık mıydı yoksa söz konusu gerilimi çözümleyene kadar hep aynı konu etrafında tartışıp durdunuz mu?
Çiçeği burnunda ilişkinizde bir şeyler sizi rahatsız ediyorsa, içinize sinmeyen bir şeyler varsa, gittiği yere kadar varmadan ve mutsuzluğa boğulmadan önce; ilk kavga konunuza, onun tavrına ve bu kavgayı nasıl sonuçlandırdığınıza dikkat edin. Bu, sizi bekleyen ilişki ve erkekle ilgili neredeyse tüm ipuçlarını içeren çok önemli bir kıstastır. İlk yol ayrımına geldiniz. Tamam, mı, devam mı?