Feminenfobi

Şaşırmış olabilirsiniz, “bu da nedir?” “Birsürü fobi var bu da yeni mi çıktı allahaşkına?” diye 🙂 Femin-feminen vs. biliyorsunuz varsayıyorum(bilmeyenler için: kadınlık-kadınsılık). Aslında cinsiyetçiliğin de temel taşlarından biri olan bu yaklaşımın üzerine biraz düşünelim istiyorum.

Yine cinsiyetçiliğin, seksizmin ne olduğunu bildiğinizi; Bu kavramların Türkiye’deki erkek ve kadın üzerine etkileri gözlemlediğinizi ve farkında olduğunuzu varsayarak yazıma devam etmek istiyorum.

Bu yazı için seçtiğim resime bakınca aklınıza neler geldi? Hangi fikirler veya sesler uçuştu? “Aaaa, christiano erkek adam. Nolmuş yahu”, “Abi erkek adam yaaa tövbe tövbe, şapka ve saça bak *mk”, “Aaaa şorta bak bu ne ya” ya da “Artık eskisi gibi çekici gelmiyor gözüme” gibiyse bu feminenfobiye giriyor. Kadınlığa ait özellikleri erkeklere veyahut kadınlara yakıştıramama, bu tarz insanlara gıcık olma, korkma veya nefret etme haline de feminenfobi deniyor.

Hayatımızda birçoğumuz, gerek egolarımızla, gerek toplumsal öğretilerle, gerekse kötü yaşam deneyimlerimiz yüzünden bazı fobiler ediniyoruz. Feminenfobiye değinme isteğimin nedeni zannedildiğinden çok daha kalıplaşmış olduğu, hatta nefret cinayetlerine sebep olan homofobi ve transfobiye, kadına şiddet ve cinayette bile erkeği haklı görmenin ALTINDA YATAN FOBİ olması. Eğer hak mücadelesi vereceksek bazı fobileri yenerken, tıkandığımız kısımlarda daha derinlere inmemiz gerekir. Biraz düşünelim, kendimize bazı sorular soralım?

feminen fobi bilinçaltı feminenfobi

Heteroseksüel erkekler? Bakın ne diyeceğim; Hiç “feminen” erkeklerle dalga geçip, anormal olarak gördünüz mü? Ya da içinizde bir feminenlik keşfedip toplum baskılarından dolayı kendinizi hiç maskeliyor musunuz? Sizce maskülen olmak, erkek gibi olmak çok mu önemli? Küfür etmeden “erkeklik” olmaz mı? Bir erkek, illa kalın sesli mi olmalıdır? Skinny jeans erkekliğinizi bozar mı? Feminen bir adam görseniz, fikirlerini ciddiye alır mıydınız? Yoksa “kim la bu” diye geçip gitmek mi işinize gelirdi? Ya da cidden “güzelliğine” önem veren o kızlar, feminenliğinin doruğundaki o taş bebekler… Kaşar mı, motor mu? Ya da boya küpünden çıkmış bir kaç tane akılsız mı? Feminen insanlar, ikiyüzlü ya da entrikacı tilki tipler midir? Yanlarına yaklaşılmayan, sahte mahte vesaire?

Homoseksüel erkekler? “Errrkek gibi erkkek” mi olsun sevdiğiniz? Feminen olmak kadınlığa mı işaret? Sizce travestiler ve transseksüeller nedir, kimlerdir? Feminen erkeklerin eşcinselliğinizi rezil ettiğini mi düşünüyorsunuz? Onur yürüyüşleri çok mu kadın? Ortamdaki geyleri aşağılamak için “kadın” “feminen” demek hangi egonuzu tatmin ediyor? Yoksa feminenlik, oynaklık demek mi? Herkesin kucağına oturmak… Sizce bu Dünya’da kadınlara ihtiyaç var mı? Kadınlarla ilgili tek bildiğiniz şey “iğrenç” dediğiniz kanlı adet dönemleri mi?

feminen kürk kadın

Transseksüel kadınlar? İçinizde yaşayamadığımız birsürü duygular var, olmaz mı? Feminenliğimizden(genellikle) ya da o dedikleri feminenliğe uymadığımızdan dolayı da bir ayrımcılığa uğramadık mı hiç? Kadınlık, kadınsılık nedir? İlla sarı saç mini etek midir? Ya da kilolarca makyaj, frapan giyim tarzı? Ya da feminenliğimizden dolayı gey erkek zannedilmek ya da öyle yaftalanmak kırmadı mı bizleri? Ya da gey erkekler bizim kadınlığımız üzerinden onur kırıcı sözler hiç mi sarf etmedi(bizi rezil ediyorsunuz, gidin ne yapıyorsanız kuytu köşelerde yapın gibi MESELA…) Hatta tahmin ediyorum ki sırf bu yüzden homofobi geliştirenlerimiz bile vardır aramızda(özellikle de FEMİNENLİĞE ve feminen geylere), inkar etmemek gerek… Heteroseksüel erkeklerin, “erkek olmayanlara” yaptıklarından bahsetmeme bile gerek yoktur sanırsam?

Transseksüel erkekler? Feminenlik nedir? Kadın vücudunuzdayken yapmaya zorlandığınız şey mi? Ya da abartılı davranışlara sahip insanlar, hatta kurtulmanız gereken birşey. Erkek olarak toplumda yer bulabilmek için heteroseksüel erkeklerin en kaba özelliklerine odaklanmak mı kurtuluş yolu? Azıcık feminen olsanız erkekliğinizin reddedilme korkusu mu(ki malesef çok haklısınız… Cinsiyetlerin katı kalıplar olması hali)? Unutmaya çalıştığınız geçmişiniz ya da eğer heteroseksüelseniz kız arkadaşınızda aradığınız bir özellik, olabilir mi acaba?

maskülen feminen kadın

Heteroseksüel kadınlar? Feminenlik nedir? Hatta durun, feministlik nedir? Erkek düşmanlığı mı, yoksa potansiyel sevgili kısmetlerinizi kapatan bir düşünce akımı mı? Yok cıs mı, belki de erkek arkadaşınızın huyuna gitmek için reddettiğiniz bir mantık? Kadın olmak nedir? Kadın olduğunuzun FARKINDA MISINIZ? Peki kadın olmak Türkiye’de nasıl bir şey? Onca uğradığınız taciz ve baskıdan, aile içinde de bunlarla uğraşmanızdan sonra hep “keşke erkek olsaydım” demediniz mi? Başınıza kötü bir musibet gelmesin diye feminenliğinizden vazgeçmediniz mi? Vücudunuzun güzelliğinden utanıp, kendinizi maskülenliğe saklamadınız mı? Rahat olması da cezbetti sanki, feminenliğin bile ayıp görüldüğü bu toplumda “özünüzden sıyrılmak”. Feminen olan kadın, bakımlı kadın yosma mıydı yoksa aranıyor muydu sizce? Belki de estetiğe ev parası yatırmıştır ha? Ne feminenlikmiş arkadaşlar.

Homoseksüel kadınlar? Hep erkeksi zannediliyorsunuz, maskülen olan lezbiyenler de(butch) vardır ve doğaldır. Butch femme ayırmadan soracağım şimdi, Kadın zannedilmemek hiç sinirinizi bozdu mu? Ya da “bazı erkeklerin” cinsel fantezisi olmak. Ya da hem kadın hem eşcinsel olduğunuz için kimliğinizin yok sayılması, aşağılanmanız… Hayata karşı hiç küstünüz mü? Bazılarınız feminenliğe o kadar sarıldı ki butchları hakir gördü. Görmedi mi yoksa? Eğer bir kadın dayanışması varsa aranızda bu muhteşem birşey.

odun herif işid dişi
Bir de bu salak var?
Biseksüel bireyler için aslında farklı sorularım yok, üç aşağı beş yukarı aynı şeyleri soracaktım onlara da.

Feminenlik erkek adamı bozup, kadını da “namussuz” mu yapar? Feminen olan insanlar ilgi budalası mıdır? Ya da başına gelen her kötü olayda onun da mı bir suçu vardır illa ki? Garip insanlar mıdır, yoksa bir tür uzaylı mı? Bazılarınız feminenlerin insan olamayacağını bile düşünüyor. Birçoğunuz da bir seks makinesi olarak bakıyor, yani GENELLEME YAPIYOR! Ama yanlış, ama onur kırarak.

Feminenlik bir dengedir, ateş misalidir belki… Ama YAKMAZ! Ruhunuzu titreştirir, kalıplarınızdan kurtulup su gibi akarsınız. Ve! Bu sizin öbür yanınızdır, bir tarafınızda maskülenlik dururken diğer tarafınızda feminenlik durur. Zıt ya da zıt zannedilen herşeyin bir dengesi olduğu gibi. Maskülenlik, feminenlikten daha ahlaklı ya da uslu birşey değil mesela 🙂 Bilinmeyen, karmaşık bir olgu. Zaten insanlar bilmedikleri şeylerden korkmaz mı? Feminenliğin ne olduğunu bilsek, maskülenliğimizin egosunu dinleyip bu derece feminenfobik olur muyduk? Ya da erkeklik kadınlıktan üstün zannedilir miydi? Başarı, güç, para… erkek ile eşleşir miydi(bilinçaltımızda, toplumsal bilinçaltımızda)? Ya da erkekler; kadına bir aksesuar gibi davranabilir miydi? Belki homofobi ve transfobi de olmazdı(LGBTİ’lerin içindekiler de dahil), feminenlik te maskülenlik kadar saygın olurdu, tam da hakettiği gibi…

90’larda Lubunya Olmak

Bir gün sonrasıydı. Cidden benim için bulunmaz bir fırsattı ve bunu değerlendirerek kendimi ödüllendirmiştim. O kadar mutluydum ki… Geçen günlerde arkadaşım benim hiç evden çıkmadığımı, hiç sıkılıp sıkılmadığımı sordu. Arada bir okula gdiyorsun dedi. Ay ben de dedim geçen dönemlerin yorgunluğunu attım 😀 Neyse, sanırım baya baya arkasından iş çeviriyormuş gibi birşey oldum. Konumuz daha fazla dağılmadan 90’lı yılların Lubunya olma haline bir göz atalım!
Yine aynı mekana gitmek için yola koyulmuştum. Acaba gider miyim gitmez miyim diye düşünüyordum. Fakat yine de gittim, gittiğime de çok memnun oldum. E bu sefer elimle koymuş gibi gittim mekana. Bir de ne göreyim: KALABALIK! Ay dedim, tıklım tıklım, küçücük mekan neresine sığacağız diye kara kara düşündüm.

Erkenden sıra olmak gerekti, e tabi kalabalık da gitgide arttı. Çok uzatmadan, oyun zamanı gelmişti… Hepimiz içeri girdik tekrar ve ben şok oldum. O mekan genişlemiş! Bir gün içerisinde inşaata almışlar ve ORASI EN AZ 50 KİŞİNİN sığacağı bir yer olmuş. Yaratıcı gördüm mekan tasarımı konusunda. LCD ekranlar vardı, oyuncuların oyun sırasında iç seslerini de yansıttığı için herkesin iç dünyasına girebilmiştik.

90lar lubunya olmak lgbt tiyatro dekor mekan artı

Bu sefer ana planda geyler ve lezbiyenler var. Transların pabucu biraz dama atılmış gibiydi. Yani oyun içindeki yerleri daha azdı. Kitap ve tarihin değişimine veriyorum bunu. Bir geyin gezi parkını keşfetmesi, Tansu ÇİLLER dönemindeki umutları ve kişisel gelişiminden yola çıkmış bir oyun. Aşka o kadar yer verilmiyor, fakat yer verilen sahneler de oldukça cüretkar.

Onur yürüyüşü düzenleme çalışmaları, 90′ ların faşizanlığı, gelen yabancı milletvekillerinin bile insanlık dışı muameleler görmesi ülkemizde(Sonra niye barbar diyorlar?). Korku, sindirilmişlik ve buna rağmen alevlenen bir örgütlenme aşkı. Ardından da Lambda kuruluşu. O zamanlara baktığınızda şimdilerde bile o kadar rahatız ki, yani haklarımızı teslim alabilmemiz için ümit var!

Oyun size 90′ ları oldukça güzel bir şekilde aktarıyor. Trans bireyler yine sahnede, fakat gey ve lezbiyenlerden ayrık bir şekilde. Artık oyunda mı, tarihin kendi akışında mı bilemem. Fakat öyle çok da bir bütünlük yok gibi mücadele adına. Hatta o ilk LGBT hakları aktivistleri, zaten üzerlerinde oldukça olumsuz yargıların var olmasını bahane edip seks işçisi trans kadınları çok net bir biçimde dışlanıyorlar. Hem mücadele için bir alan bulamazken, hem de Ülker sokağın dağıtılmasını, Pürtelaş’a sürülmelerini, Hortum Süleyman’ın travestileri “AVLATMASI” ve trans kadınlar üzerinde artan bir gazabı! Ve yine bir kentsel dönüşüm, ülke büyüyor bahaneleri…

Yaşı erenler hatırlar, o “satırlı travesti dehşet saçtı” tarzı haberleri. Trans kadınları öcü haline getirip, delirtip ardından insanlara süsleyip püsleyip göstererek yaptıkları algı yönetimini… Oyun size bunları da düşündürüyor. Oldukça etkileyici oyunculuk ve metin var yani bunu söylemeliyim. Fakat 80’lerde Lubunya Olmak daha eğlenceli huh 😀 Bu oyun daha bir ciddi…