Çarşı davasında savunmalarını yapan sanıklar, darbe ve örgüt suçlamalarını reddetti. Sanık Hakan Tezel, Lezbiyen gay ve travesti bireylerin en ön safta olduğunu, devletin onları muhatap almadığı için Çarşı’nın suçlandığını söyledi.
Sanık Volkan Eroğlu, darbe ve terörle yargılanmasının utanç verici olduğunu söyledi. Polise direnmediğini belirten Eroğlu, vatandaş olarak demokratik hakkını kullandığını ifade etti. Sanık Cem Yakışkan’ın eylemlere katılmak için 25 bin TL aldığı iddiasını ise Nazmi Furuncu’nun telefonda kendisine söylediğini kaydetti. Evinde çıkan döner bıçağı için Eroğlu, babasının tavuk ticareti yaptığını, dönercilere bıçak sattığını belirtti.
Sanık Ant Erbirsin, 31 Mayıs’ta Taksim’e gittiğini, kalabalığa karışmadığını söyledi. Telefonda kız arkadaşına ‘gittim gaz yedim’ ifadesini geri vites yaptığını göstermemek için söylediğini anlatan Erbirsin, kız arkadaşına yalan söylediğini savundu. Çarşı’nın terör örgütü olmadığını belirten Erbirsin, “Liverpool maçında en büyük Türk bayrağını açtık. Şehitler ölmez vatan bölünmez sloganı attık. Terör örgütü bunu yapmaz.” dedi.
‘DİRENME İFADESİ BORSA İÇİNDİ’
Borsacı olduğunu belirten sanık Burak Bulut, demokratik olaylarda yer aldığını, çatışmalara katılmadığını söyledi. Başbakanlık Ofisi’ne yürüdüğü iddiası hatırlatılan Bulut, “Lokasyon gereği Beşiktaş’tan Taksim giden herkes Başbakanlık Ofisi’ne yürümekle suçlanabilir.” dedi.
Bir arkadaşıyla konuşmasında ‘direniyoruz’ ifadesi geçen konuşması sorulan Bulut, “Telefonu direniyoruz diye açtım. Trafikte araç kullanıyordum. Borsacıyım, olaylar nedeniyle düşüş vardı. Arkadaşıma o nedenle direniyoruz dedim. Tamamen makara bir ifade. Zaten diren İMKB ifadesi de geçiyor. Buradan çıkacak tek suç seyir halindeyken telefonla konuşmaktır.” diye konuştu.
Çarşı’nın liderlerinden olduğu belirtilen ve savunmasını sonra yapacağını kaydeden sanık Ayhan Güner, “Bizi terör örgütü olmakla suçlayanlar önce aynaya baksın. Asıl Çarşı’ya darbe yapılıyor. Bu ülkeyi en iyi tanıtan Çarşı’dır.” şeklinde konuştu.
Sanık Tuncer Gençer, Taksim’e gittiği günlerde şenlik havasının bulunduğunu, herhangi bir olay olmadığını söyledi. Darbe suçlamasının saçma olduğunu belirten Gençer, Beşiktaş’ta zaman zaman polisin kendilerinden yardım istediğini anlattı. Kendilerinin de ellerinden geldiği kadar polise, devlete yardım ettiklerini ifade etti. Bir grubu toplayıp Taksim’e götürdüğü iddiasına Gençer, “Taksim’de otelde Serdal Adalı’nın adaylığını açıklayacağı toplantı vardı. Kongre üyesiyim, arkadaşlarla o toplantıya gittik Adalı’yı dinledik.” dedi.
‘DEVLET LGBT’Yİ MUHATAP ALMADI BİZE YIKILDI’
Kanser olduğunu belirten sanık Hakan Tezel, Taksim’de bulunduğunu söyledi. Evinin de o bölgede olduğunu kaydeden Tezel, kimseden ve verilecek cezadan korkmadığını söyledi. AK Parti’nin Kazlıçeşme mitinginde dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Çarşı buraya’ dediğini belirten Tezel, “Örgütü orada arayın. Hükümetler bizi ilgilendirmez. Biri gelir biri gider.” diye konuştu. Direnmediğini savunan Tezel, zaten sağlığının buna müsait olmadığını kaydetti. Gezi olaylarında LGBT’nin en ön safta yer aldığını belirten Tezel, “Devlet LGBT’yi muhatap almayınca Çarşı’yı suçladı, olay bize kaldı.” dedi.
Cem Yakışkan ile telefon konuşmasında ‘çekilin artık’ ifadesiyle neyi kastettiği sorulan Tezel, “Olayın amacına ulaştığı için uzatmaya gerek olmadığı, bir de olayın bize yıkılacağını gördüğümüz için. Bize de kaldı zaten. Bu ifade de öyle emir komite yok. Çarşı’da hiyerarşi yoktur. Cem 25-30 yıllık arkadaşım.” cevabını verdi.
‘KIZ ARKADAŞIMA HAVA ATMAK İÇİN YAPTIM’
İlk üç gün Taksim’e gittiğini belirten sanık Erdem Işık, bu dönemde de her şeyin normal olduğunu, direnmediğini kaydetti. Bir mesajında, ‘Artık benim de bir davam var. Ya orda öleceğim ya da hayatta kalıp direneceğim’ şeklindeki ifadeleri hatırlatılan Işık, “Kız arkadaşıma atmıştım. Hava atmak amacıyla yaptım.” dedi.
SARI KART KIRMIZI KART
Duruşmada mahkeme başkanı, sanıklara hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını isteyip istemediklerini sordu. Başkan Metin Tamirci, ‘hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının’ ne anlama geldiği sorusuna ise “Bu, sarı kart anlamına gelir. 5 yıl içerisinde bir suç işlerseniz ikinci sarıyı görürsünüz. O yüzden oyundan çıkarılıyorsunuz.” cevabını verdi