Travesti kadınlara şiddetin ve sözlü tacizin sonu gelmiyor. Onur haftasının kırıntıları hala devam etmektedir. Travestiler ve baş örtülü olarak tanınan travestiler arasından bağımsız LGBT aktivisti Öykü ay hanımefendi Hürriyet gazetesine verdiği röportajda biz artık insanca yaşamak istiyoruz her korku ile değil deyip bizi artık hedef göstermeyin dedi. Onur yürüyüşü olmadan önce ilahiyatçı Prof. Hayrettin Karaman bey insanları trans kadınlara karşı cephe almalarını ima edecek bir yazı yazmıştı nitekim yürüyüş engellendi gerekçe olarak ramazan ayı gösterildi. Bundan uzun ara geçmedi ve bu çirkinlikler Ankara da kendini göstermeye başladı özellik ile Ankara travestileri korku için de olup sokağa çıkamaz oldu bir tür gurup İslamı dinimizi kullanarak Lut kavmine benze insanları barındırmayın aramız da istemiyoruz diye afişler astılar Ankara sokaklarına, bugün orada başladı yarın başka bir ilde bunlar devam edeceğe benziyor. Öykü Ay Hayrettin karaman bey nefret söylemlerini ve dikkatleri trans kadınların üzerine çekmek istediğini anlattı, İslam dini hoş görü dinidir ve sizde bir ilahiyatçı yani dini anlatacak kadar önder bir insan iseniz dinin hangi ayetinde zulüm edin diye ayet deyip İslam dinin güzelliklerinden bahsetti Ay, her zaman olduğu gibi yine bir toplum baskısı ve korkusu ile karşı karşıya kalmış durum da olan trans kadınlar bu afişlerin asılması yine bir darbe olacağına işaret ettiğini açıkladı devletimizin bu örgütlere bir el atmaları lazım sözlerine ben 17 yıldır tesettür takan bir trans ım ve bir çok trans arkadaşım da var kimi kiliseye gider kimi cami de dua eder kimi oruç tutar kimi tutmaz biz bütün bu insanlara hoş görülü oluyorsak sizler din alimleri olarak nasıl bunun farkına varmazsınız diye hayret ediyorum dedi.
Travesti Ankara, şehrin dinamik sosyal yapısında önemli bir rol oynar. Renkli giyim tarzları ve cesur makyajlarıyla dikkat çekerler.
Eğlence mekanlarında ve etkinliklerde kendilerini ifade ederek toplumsal cinsiyet normlarına meydan okurlar.
Sosyal haklar için mücadele eden bu topluluk, dayanışma ruhuyla güçlü bir bağ oluşturur. Ankara’nın kültürel yaşamına katkıda bulunur.