Travesti Hayatı

Ankara travestileri arasından bir travesti dram dolu hayatını şöyle anlattı, yaşım henüz küçüktü abc’yi bile bilmiyordum babacığım yıllar önce ukraynaya gitmiş ve ordan annemle evlenmişlerdi, annem babamla türkiye’ye gelmiş ve bir daha geri gitmemiştir annem gibi bende 4 kardeşin en küçüğüyüm ama annem babama göre daha modern bir insandı belkide türk örf ve adetlerini bilmediğin den yada onun düşünceleri bana yatkın geldiği için şuan anlıyorum modernliği 6 7 yaşlarım da sürtünme gibi bir beraberliğim olmuştu oda babamın arkadaşının oğluydu uzun zaman geçmedi gitmiş beni annesine söylemiş tabiki oda uzun uzun anneme anlatmış annem de benimle konuşmaya çalıştı ne anlarım o yaşta bak oğlum dedi sen bir erkeksin ve büyüdüğün de bir kadınla evlenceksin dediğini hayal meyal hatırlıyorum biliyorum dedim anne o yılda okula başlıyacaktım , ilk bir kaç ay çok güzel gitmişti okuldada benzer olaylar yaşayınca okuldaki çocukların ağızlarına sakız oldum ve bir isim taktılar bana top Ergün diye ismimden hiç menun değildim o yaşlarım bile rencide dolu günlerle geçti dışarı çıktığımız da anemlerle annemin eteğine sarılıp yürürdüm dışarda arkdaşlarım görürse bile enazından annem yanım da diye top demesinler diye ilkokul yıllarım geçti öyle liseye başladım henüz bir ismim yoktu ne kadar sevinmiştim, ama o sevinçte az gitmeden kursağım da kaldı okul arkdaşlarımdan biriyle beraber oldum ordada ifşa oldum yine ismim top Ergün dü arada kendimi kamufle etmek için kız arkadaşlarımla flörtler yaşıyordum hiç birşey hissetmesem bile enazından kamufle ediyordum kendimi bir müddet işe yaradı gibi derken üniversiteye gittim orası daha farklıydı bir kaç gay arkadaşım sayesinde biraz olsun kendimi tanımaya başladım sadce kimliğimin cinsellikte olmadığını o dönemler anlamıştım hayatımda ilk defa gay bara gitmiştim belki ordan bir gençle tanışmıştım çok etkiledi beni ve sevmeye başlamıştım. İçkinin vermiş olduğu bir cesaretle annemi aradım ve olduğu gibi anllattım kendimi annem çabuk yarın eve geliyorsun dedi oan kapattım telefonu ve sabah ne cesaretle aradığıma ben bile inanamadım gidip gitmeme arasın da kararsız kaldım annemin modern olduğunu düşünüp beni anlıyacağını bildiğim için gittim ve uzun uzun konuştuk annem adeta bir melek gibiy di oglum ben zaten senden 12 yasındayken şüphelenmiştim dedi oama diyemedim hem sen benim evladımsın demesi bana bir başka güç verdi ve derslerim de emin olun ki daha başarılı oldum mezuniyet törenime annem geldiğinde sevgilimle tanıştırdım ama arkdaşım olarak yıllar geçti öyle özel bir sektör de çalıştık sevgilimle annem de en büyük destekçim oldu bazı şeyleri kendim istediğim için yaptım bazı operasyonlar geçirdim ve annem birgün bana sen benim evladım olduğun için seni seviyorum dedi o an annemin gerçekten benden vazgeçmiyeceğini anladım, aileleriyle görüşmeyen travestileri her gördüğüm de içim bir cız eder……

Travestiler Ve Çarşı Davası

Çarşı davasında savunmalarını yapan sanıklar, darbe ve örgüt suçlamalarını reddetti. Sanık Hakan Tezel, Lezbiyen gay ve travesti bireylerin en ön safta olduğunu, devletin onları muhatap almadığı için Çarşı’nın suçlandığını söyledi.

Sanık Volkan Eroğlu, darbe ve terörle yargılanmasının utanç verici olduğunu söyledi. Polise direnmediğini belirten Eroğlu, vatandaş olarak demokratik hakkını kullandığını ifade etti. Sanık Cem Yakışkan’ın eylemlere katılmak için 25 bin TL aldığı iddiasını ise Nazmi Furuncu’nun telefonda kendisine söylediğini kaydetti. Evinde çıkan döner bıçağı için Eroğlu, babasının tavuk ticareti yaptığını, dönercilere bıçak sattığını belirtti.

Sanık Ant Erbirsin, 31 Mayıs’ta Taksim’e gittiğini, kalabalığa karışmadığını söyledi. Telefonda kız arkadaşına ‘gittim gaz yedim’ ifadesini geri vites yaptığını göstermemek için söylediğini anlatan Erbirsin, kız arkadaşına yalan söylediğini savundu. Çarşı’nın terör örgütü olmadığını belirten Erbirsin, “Liverpool maçında en büyük Türk bayrağını açtık. Şehitler ölmez vatan bölünmez sloganı attık. Terör örgütü bunu yapmaz.” dedi.

‘DİRENME İFADESİ BORSA İÇİNDİ’

Borsacı olduğunu belirten sanık Burak Bulut, demokratik olaylarda yer aldığını, çatışmalara katılmadığını söyledi. Başbakanlık Ofisi’ne yürüdüğü iddiası hatırlatılan Bulut, “Lokasyon gereği Beşiktaş’tan Taksim giden herkes Başbakanlık Ofisi’ne yürümekle suçlanabilir.” dedi.

Bir arkadaşıyla konuşmasında ‘direniyoruz’ ifadesi geçen konuşması sorulan Bulut, “Telefonu direniyoruz diye açtım. Trafikte araç kullanıyordum. Borsacıyım, olaylar nedeniyle düşüş vardı. Arkadaşıma o nedenle direniyoruz dedim. Tamamen makara bir ifade. Zaten diren İMKB ifadesi de geçiyor. Buradan çıkacak tek suç seyir halindeyken telefonla konuşmaktır.” diye konuştu.

Çarşı’nın liderlerinden olduğu belirtilen ve savunmasını sonra yapacağını kaydeden sanık Ayhan Güner, “Bizi terör örgütü olmakla suçlayanlar önce aynaya baksın. Asıl Çarşı’ya darbe yapılıyor. Bu ülkeyi en iyi tanıtan Çarşı’dır.” şeklinde konuştu.

Sanık Tuncer Gençer, Taksim’e gittiği günlerde şenlik havasının bulunduğunu, herhangi bir olay olmadığını söyledi. Darbe suçlamasının saçma olduğunu belirten Gençer, Beşiktaş’ta zaman zaman polisin kendilerinden yardım istediğini anlattı. Kendilerinin de ellerinden geldiği kadar polise, devlete yardım ettiklerini ifade etti. Bir grubu toplayıp Taksim’e götürdüğü iddiasına Gençer, “Taksim’de otelde Serdal Adalı’nın adaylığını açıklayacağı toplantı vardı. Kongre üyesiyim, arkadaşlarla o toplantıya gittik Adalı’yı dinledik.” dedi.

‘DEVLET LGBT’Yİ MUHATAP ALMADI BİZE YIKILDI’

Kanser olduğunu belirten sanık Hakan Tezel, Taksim’de bulunduğunu söyledi. Evinin de o bölgede olduğunu kaydeden Tezel, kimseden ve verilecek cezadan korkmadığını söyledi. AK Parti’nin Kazlıçeşme mitinginde dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Çarşı buraya’ dediğini belirten Tezel, “Örgütü orada arayın. Hükümetler bizi ilgilendirmez. Biri gelir biri gider.” diye konuştu. Direnmediğini savunan Tezel, zaten sağlığının buna müsait olmadığını kaydetti. Gezi olaylarında LGBT’nin en ön safta yer aldığını belirten Tezel, “Devlet LGBT’yi muhatap almayınca Çarşı’yı suçladı, olay bize kaldı.” dedi.

Cem Yakışkan ile telefon konuşmasında ‘çekilin artık’ ifadesiyle neyi kastettiği sorulan Tezel, “Olayın amacına ulaştığı için uzatmaya gerek olmadığı, bir de olayın bize yıkılacağını gördüğümüz için. Bize de kaldı zaten. Bu ifade de öyle emir komite yok. Çarşı’da hiyerarşi yoktur. Cem 25-30 yıllık arkadaşım.” cevabını verdi.

‘KIZ ARKADAŞIMA HAVA ATMAK İÇİN YAPTIM’

İlk üç gün Taksim’e gittiğini belirten sanık Erdem Işık, bu dönemde de her şeyin normal olduğunu, direnmediğini kaydetti. Bir mesajında, ‘Artık benim de bir davam var. Ya orda öleceğim ya da hayatta kalıp direneceğim’ şeklindeki ifadeleri hatırlatılan Işık, “Kız arkadaşıma atmıştım. Hava atmak amacıyla yaptım.” dedi.

SARI KART KIRMIZI KART

Duruşmada mahkeme başkanı, sanıklara hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını isteyip istemediklerini sordu. Başkan Metin Tamirci, ‘hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının’ ne anlama geldiği sorusuna ise “Bu, sarı kart anlamına gelir. 5 yıl içerisinde bir suç işlerseniz ikinci sarıyı görürsünüz. O yüzden oyundan çıkarılıyorsunuz.” cevabını verdi